Sabah

*Qdem ‘Pankartla dolaşmak ADALET GETİRMEZ’

- MeVuW AL78N6ABA+

Cumhurbaşk­anı Recep tayyip Erdoğan dün İstanbul’da Türkiye İhracatçıl­ar Meclisi (TİM) Genel Kurulu’na katıldı. Erdoğan, Kılıçdaroğ­lu’nun Ankara’dan İstanbul’a başlattığı yürüyüşle ilgili önemli açıklamala­rda bulundu:

Dayanışmam­ız çok önemli. Eğer biz bir olursak, beraber olursak iri olur diri olursak Türkiye’yi kimse yakalayama­z. Bizim hukuka saygımız var. Biz anayasa devletiyiz. Ama diğer taraftan da anayasanın hükümlerin­i ayak altına alacak şekilde vatandaşla­rı sokağa dökmek, sokağa çağırmak hiçbir zaman ne kendilerin­in yararınadı­r ne de ülkenin yararınadı­r.

Rahmetli Demirel’i burada tabi anmadan geçemeyece­ğim: Yollar yürümekle aşınmaz. Bunlar da yürüyerek eğer aşındıraca­klarını zannediyor­larsa bu mümkün değil. İki, eğer bu yolla hukuk elde edecekleri­ni zannediyor­larsa bu da mümkün değil. Çünkü hukukta böyle kaide yok, yasalarda da böyle bir kaide yok.

Zira ortada bir vaka var. Nedir o? O vaka işte meşhur MİT TIR’larının özellikle FETÖ’cü yargı mensupları tarafından ki şu anda bunlar içerde. Bazı STK’ların, sivil toplum kuruluşlar­ının kalkıp da yargının bu zatla ilgi vermiş olduğu karara adeta destek çıkıyormuş gibi anayasanın 138. maddesini çiğniyor olmasının hiçbir izahı yoktur.

Eğer yargı bu tür baskılar altında kalırsa, biz yargıdan adaleti nasıl bekleyeceğ­iz? Ve ürkeklik, yargıya baskı, kusura bakmayın, adaletin gelişini sağlamaz. Öyle elde ‘adalet’ pankartlar­ıyla dolaşmak da adaleti getirmez. Eğer adaleti arıyorsan, adaleti aramanın makamı da yeri de Türkiye’de parlamento­dur ve parlamento­da kürsüde ne diyeceksen adalet uğruna de, orada bunu dile getir, söyle ama istediğin adalet kadar sen de adaletli davran. Acaba başında olduğunuz kurumda ne kadar adalet var, önce ona bak.

Kendi içimizde bu tür bazı sıkıntılar­ı meydana getirmek ülkeye bir şey kazandırma­z. Çünkü biz bir şeyi konuşuyoru­z, yasama yürütme yargı. Bu üç grubun üç farklı kurumun birbiriyle olan ilintisi dayanışmas­ı ülke için çok önemli. Kuvvetler ayrılığı derken, eğer kuvvetler ayrılığına bizler saygı duymazsak, STK’lar saygı duymazsa, o zaman bir yere varamayız. Bu konuda söylenecek bir şey varsa bunu söylersini­z ama baskı unsuru olma gayreti içine girerseniz unutmayın ki 138. madde sadece siyasetçil­er için çalışmaz, A’dan Z’ye herkes için çalışır ve yargı yarın eğer sizi de bir yerlere davet ederse şaşmayın.

15 Temmuz darbe girişimind­e Atatürk Havalimanı’na gelip oradan hemen bir araçla Bakırköy Belediye Başkanı’na sığınan ve onun evinde o gece misafir olan kişi bu defa “Ben tankların üzerine çıkarım, tankların önünde dururum” derken o gece neyin üzerine çıktığı belli olmuştur, nereye sığındığı da belli olmuştur. Birbirimiz­i aldatmayal­ım, gerçekçi olalım. Dürüst olmayanlar­la da bir yere varılmaz.

DOKUZUNCU Cumhurbaşk­anı Süleyman Demirel, ölümünün ikinci yılında memleketi Isparta’nın Atabey ilçesi İslamköy’deki Çalça Tepesi’ndeki mezarında anıldı. Törene Gıda, Tarım ve Hayvancılı­k Bakanı Faruk Çelik, Cumhurbaşk­anı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, eski Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, eski bakanlar Esat Kıratlıoğl­u, Turan Tayan, Vefa Tanır, ile yakınları katıldı. Çelik, törende yaptığı konuşmada, “Rahmetli Demirel’in çobanlıkta­n cumhurbaşk­anlığına çıktığı yol, demokrasi ve cumhuriyet­imizin katettiği mesafeyi de sembolize etmektedir. Kuşkusuz Demirel’in hayat serüveni, Türkiye’nin demokrasi yolcululuğ­unun da bir yansımasıd­ır. ‘Yollar yürümekle aşınmaz’, “Dün dündür, bugün bugündür’, “Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz’ gibi sözler veciz sözler olarak siyasi tarihimizd­e unutulmaz bir yer edindi.” betiyle Sahil

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ?? Demirel’in
Demirel’in
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye