Mısırcı Kemal
Hani Hüsamettin Cindoruk, ay başında yaptıkları görüşmede Kemal Kılıçdaroğlu’na “ufuk açmıştı” ya, o ufkun ne olduğu anlaşıldı: Yürüyüşe geçmekmiş!
Sayın Cindoruk’un, arkasındaki muazzam kitle desteğiyle (DYP’nin oy oranı binde 3), Tayyip Erdoğan’ın yeniden başkan seçilmesini nasıl önleyeceğini de merak ve heyecanla bekliyoruz... Öyle demişti de...
Siyasi soytarılıklar bize her zaman keyif vermiştir. Onlarla besleniyoruz. Allah bereket versin.
Rivayete göre, yürüyüşün birkaç metresine katılan Hasan Cemal de Kılıçdaroğlu’na yepyeni, bambaşka bir ufuk açmış: “Maltepe’de durmayın, Edirne’ye kadar devam edip Selahattin Demirtaş’ı da kurtarın!”
Kılıçdaroğlu’nun bu vahim hatayı yapıp yapmayacağını da merak ederiz.
Bilindiği gibi Sayın Kılıçdaroğlu kültürü çok geniş bir adamdır. Hatta Can Dündar, onun okuduğu en son kitabın “İnce Memet” olduğunu iftiharla yazmıştı. (Erdal İnönü için de “siyaset dehası” demişti.)
Geniş kültürü opera sanatına kadar uzanıyorsa, Mozart’ın “Saraydan Kız Kaçırma” operasını hatırlayıp Nazlı Hanım’ı kaçırmayı da düşünebilir!
Düşünebiliyor musunuz, duvarın dibinde Kemal Bey, Nazlı Hanım da saçlarını Rapunzel gibi sarkıtmış... (Bir de Melemez fıkrası vardır ama o buraya hiç uymaz.)
Fakat, eski deyimle “tarih-i kadim”i iyi biliyor, eski çağlar tarihini... Özellikle eski Mısır uygarlığını. (Demirtaş’ı kurtarmaya kalkarsa vallahi Mezopotamya’yı bildiğini de kanıtlayacak.)
Halka yürüyüş lutfedenlerin “firavunlar” olduğunu belirtmiş. Bu firavun lafını Fetullah da sık sık kullanırdı beddualarında.
Ünlü egiptolog (eski Mısırcı) Mark Lehner herhalde tavana vurmuştur.
Mısır Antikite Direktörü Zahi Hawas Bey’den de hemen bir açıklama bekleriz. Hangi firavun hangi tarihte nereden nereye yürüyüş lutfetmiş?
Acaba firavun Sekizinci Amtutar döneminde, kabak kafalı tapınak rahipleri Luxor’dan Karnak’a mı yürümüşler? Yoksa Thebes zindanlarında bir kâtip Hititler hesabına casusluk etmekten hükümlü yatıyormuş da onu içeriden çıkarmak için mi papirüs işçileri Gize’den Amarna’ya doğru yola düşmüşler? Gazetelere bile ancak CHP amigosu köşe yazarlarından akıl almak için şöyle bir göz atan Kılıçdaroğlu, eğer derin kültürüyle İbraniler’in Mısır’dan çıkışını kastediyorsa bu durumda kendisi de Hazret-i Musa mı oluyor? Bir yandan da halkı “sivil itaatsizliğe” çağırıyor. (Öyle ya, “askeri itaatsizliğin” cezası çok ağır.)
Demiş ki: “Adalet özlemini bundan sonra sadece yürüyüşle değil, pek çok sivil itaatsizlik eylemiyle dile getirebiliriz, getirmek zorundayız!”
Sivil itaatsizlik nedir? Bir CHP amigosunun “hay Allah, Kemal Bey gene çam devirdi, kaldırmak da gene bize düştü” havasında belirttiği gibi, mesela askere gitmemek...
Ülkede geçerli olan kanunları, sonuçlarına katlanmayı da göze alarak, barışçı bir şekilde ihlal etme eylemi... Mesela “Fetullah’ın ne büyük adam olduğunu”(!) yazıp çizmek...
Bakalım Kemal Bey böyle böyle kaç hamşonun başını yakar?