DÜNYANIN EN BÜYÜK KADIN BASKET TAKIMI OLACAĞIZ Ç
‘Oyuncularım, madalyanın nasıl kazanıldığını iyi biliyor. Bu bizim için büyük avantaj’
ekya’da düzenlenen 2017 Avrupa Şampiyonası’nda B Grubu’nu üçte üç yaparak zirvede tamamlayan ve bugün Yunanistan ile kritik çeyrek final mücadelesine çıkacak olan A Milli Kadın Basketbol Takımımızda, başarının mimarlarından başantrenör Ekrem Memnun ile şampiyonayı konuştuk... İşte koç Memnun’nun gözünden, şampiyona ve Türk basketbolu:
Şampiyonaya çok hızlı başladınız, 3’te 3 ile çeyrek finale yükseldiniz ve rakip Yunanistan.. Neler söylemek istersiniz?
Turnuvanın ilk maçları genelde çok zor olur, önemli maçlardı bizim için. Oyunun tamamını kontrol ettik. Top kayıplarından dolayı basit sayılar verdik ama geneline bakınca, çok yaklaşmalarına izin vermedik. Oyundan da skorlardan da memnunum. Herkesin verdiği katkıdan ve konsantrasyonundan çok mutluyum. Grup aşamasını kazasız belasız, sakatlık yaşamadan lider bitirdik. Bugün Yunanistan ile hayatımızın en önemli maçını oynayacağız. Savaşçı ve mücadeleci bir takım. Ama biz bu şampiyonaya rakiplerimizden daha çok çalışarak geldik. İyi bir enerjimiz var. Bütün gücümüz ile sahada olacağız ve gerekeni yapacağız.
Kadın basketbol takımı çalıştırmakla erkek basketbol takımı çalıştırmak arasında nasıl bir fark var?
Ben kadın-erkek diye bakmıyorum hiçbir zaman. Neticede bir oyun var, kuralları belli, takım düzeni var. Sadece kadınlar daha duygusal ve kırılganlar. Erkeklerde kırılganlık, duygusallık yok ama bunun da hem artıları hem eksileri var, hiç duygusal olmamak da iyi değil. Onun dışında erkeklerin atletizmi daha iyi oluyor, daha kuvvetliler, daha çabuk hareket ediyorlar. Kadınlarda daha çok konuşmak, anlatmak gerekiyor. Aynı şekilde onları çok iyi dinlemek gerekiyor. Erkeklerde o kadar konuşmaya gerek kalmıyor. Aradaki farkın iletişimle ilgili olduğunu düşünüyorum.
Siz sert bir hoca mısınız? Hiyerarşik bir düzen var, iş disiplinimizin olması lazım ama bu askeri disiplin değil. Hepimiz buraya gelirken bir söz verip geldik, o sözün arkasında durmamız gerekli. Bir sebepten dolayı hata yapabilirsiniz ama dikkatsizlikten, konsantrasyonsuzluktan bir şeyler yapmamak kabul edilemez. Benim için de oyuncular için de. Çalışma kültürü budur. Ben gittiğim her yerde bir kültür yaratmak istiyorum, metodum bu. Kişisel sorun asla olmaz.
Birbirlerine karşı rakip olarak oynamış oyunculardan bir kadroyu bir araya getiriyorsunuz. Bugüne kadar bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşadınız mı takım içinde?
Bizim ülkenin milli takımı diğer ülkelerden farklı. Oyuncularımızın tamamı Türkiye Ligi’nde oynuyor. Hepsi birbirine rakip takımlar. Biz rakiplerden bir takım oluşturuyoruz ama onlar takımdaşlık eğitimini o kadar iyi alıp gelmişler ki buraya, herhangi bir sorun çıkmıyor. Öyle olmayanları biz mümkün olduğunca barındırmıyoruz zaten burada. Takımdaşlık eğitimini iyi alanlar zaten hemen adapte oluyor takıma ve o rolün yıldızı olmak istiyor. Ufak tefek sıkıntılar elbette oluyor ama bunlar asla takıma zarar verecek şeyler değil. Aklı başında çocuklar, bir kere oyuncuların ahlakından iş sevgilerinden çok memnunum.
Kadın basketbolunun yükselmesi için sizce daha neler yapılabilir?
Bir kere oyuna ilgiyi arttırmak ve oyun kalitesini yukarı çekmek gerek. Kaliteli oyun oynayabilmek için kaliteli oyuncuya ihtiyaç var. Ben Türk basketbolunun seçiminde hiçbir hata yaptığını düşünmüyorum. Doğru çocukların seçildiğini düşünüyorum. Ama yeterli sayıda daha fazla çocuk üretebiliyor muyuz onu bilmiyorum... İlgilenen oyuncunun sayısını artırmamız gerekli. Bunun için de idoller çıkarmamız gerek. İyi kaliteli oyuncuyu getirmek için iyi antrenör gerekli, antrenör eğitimi çok önemli. Her şeyden önemlisi bu kafada yönetici gerekli. Ben bu kafada altyapıya önem veren yönetici sayısının yeterli olmadığını düşünüyorum. Bu konular düzeldi mi biz zaten başarılı bir ülkeyiz. Dünya sıralamasında şu an 7’nciyiz. İki maç kaybedip aşağı da düşebilirsin ama biz artık kırılma noktasındayız... Ya kırılıp; aşağı gideceğiz ya da direnip; yukarı çıkacağız. Bu ekibe büyük sorumluluk düşüyor. Çok parlak altyapı oyuncularımız olduğunu görüyorum, onlara parlayabileceği ortamı hazırlama görevi antrenörlere, kulüplere ve idarecilere düşüyor. Ben dünyanın en büyük kadın basketbol takımı olacağımızı görüyorum. Dünyadaki bütün takımları görme şansım oldu. Çok küçük dokunuşla çok iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.
Dünya sıralamasında şu an 7’nciyiz. 2 maç kaybedip, aşağı düşebilirsiniz ancak biz artık kırılma noktasındayız... Ya kırılıp; aşağı gideceğiz ya da direnerek; yukarı çıkacağız... Bu ekibe büyük sorumluluk düşüyor. Ben dünyanın en büyük kadın basketbol takımı olacağımızı görüyorum. Dünyadaki bütün takımları görme şansım oldu. Çok küçük dokunuşla çok iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.