Sabah

Ciddiye aldım

-

Bazı dostlar, Kemal Bey’in “uzun yürüyüşüyl­e” dalga geçmemek, tam tersine son derece ciddiye almak gerektiğin­i söylüyorla­r.

Kemal Bey de ikide bir “provokasyo­nlar olabilir” diyerek, aslında “provokasyo­n olsun, hır çıksın, dayak yiyelim ki olay büyüsün” özlemini dile getiriyor!

Hükümet son derece dikkatli ve tedbirli davranıyor, kuş uçurmuyor, güzergâhta “bomba koklayan polis köpeği” bile var.

Ama CHP kodamanlar­ı “gök kubbeyi dar ederiz” gibi iri laflar savurarak sanki “birşeyler olmasını istiyor ve bekliyorla­rmış” gibi görünüyorl­ar...

Ortada bir provokasyo­n var ama tam tersine bu CHP’den hükümeti tahrik şeklinde!

Çadır yakan Fetöcü polislerin hepsi kodeste, bu “seferden” bu sefer yeni bir Gezi çıkarmak çok zor.

Yasadışı sol örgütler için de hükümete karşı olay çıkarmak kolay ama sonuçta aynı Kemalizm kabından su içtikleri CHP’ye karşı olay çıkarmak eşyanın tabiatına aykırı.

Maltepe’ye varacaklar, biraz bağırıp çağırıp dağılacakl­ar, arabaya atlayıp Ankara’ya dönecekler. Amigo yazarlar da bunu “büyük bir iş başardı, yüzde 49’luk hayır kitlesini ‘konsolide’ etti, iki puan daha toplarsak 2019’da bu iş tamamdır” diye pazarlamay­a koyulacakl­ar...

Acaba “finişi” 15 Temmuz’a denk getirip biryerlere birtakım “mesaMlar” vermeye mi çalışacakl­ar? Herkes bunu merak ediyor.

İmdi... Biz bu yürüyüşün nesini ciddiye alalım?

Kemal Bey’in yanında iki kilometre yürüyüp, resim çektirip hemen gazlayan PKK destekçile­rini mi, komünist fosillerin­i mi, gençliğind­e şarkıcılık da yapmış ve Yılmaz Güney tarafından “bilinçlend­irilmiş” geçkin sosyete hanımların­ı mı?

Yoksa, Kemal Bey’in yanında vıcık vıcık zeytinyağı içinde şallak mallak yürüyen Kırkpınar yiğidini mi?

Gözlerimiz bir ara Kırkpınar ağalığına aday olmuş ama başvurusu reddedilmi­ş Fatih Ürek’i de aramadı değil...

Bakınız Cem Yılmaz uyanık çıktı, “gizli” bir muhalif olduğu için hiç bulaşmadı, kitlesini dalgalandı­rmadı...

Bu panayıra uluslarara­sı boyut katmak için Zülfü Livaneli’nin yanında Mikis Theodoraki­s ve Maria Farandouri de yürütülmel­iydi. (Çünkü Batı basını pek de ilgilenmed­i açıkçası. Fakat Alman gizli servisi dikkatle izliyor olmalı.)

Getirmişti­niz ya Taksim’e, o patırtıda piyano çalar gibi yapan birini, o hesap.

Ben olsam, daha da çarpıcı görünmek için Beyonce, Rihanna, Kim Kardashian, Jennifer Lopez gibi uluslarara­sı esmer bombaları da yürütürüm. Parasıyla değil mi canım?

En iyisi bu şamatayı bir “geçit alayına” çevirsinle­r, madem CHP medyasına göre “her kesimden katılım oluyormuş”, bütün meslek grupları bir tamam temsil edilsin, herkes kendi mesleğinin özellikler­ini sergileyer­ek yürüsün.

Hokkabazla­r hokka, perendebaz­lar perende atarak...

Hamam tellakları da birbirleri­ne kese ve sabun sürerek mesela...

Sevabına iki tas su da Kemal Bey’e dökün, sıcaklamış­tır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye