Sabah

Bayram notları-2

- Haşmet BABAOĞLU Kasmet EaEaRJOX#saEaK FRm tU SMS HASMET \a] ’\e J|ndeU TL MH IaFeERRN FRm/KasmetEaEa­RJOX saEaK

§Kimse beni anlamıyor” diye sızlanıyor. Konuştukça fark ediyorum ki, kendisini tanıyıp anlamamış. Problem başkaların­da değil, onda. “Hele bir tatile çıkıp stresimi atayım, biliyorum ki hepsi geçecek!” diyor. Öyle olacağında­n o kadar emin ki, ses çıkartmıyo­rum. Oysa burada kaybettiği­mizi orada (tatilde) bulamayız; kalbimiz burada kırıldıysa, orada (tatilde) onaramayız. Yılın üç yüz elli gününü “yanlış” yaşadığımı­z bir hayatın belini on beş günde doğrultama­yız.

“Güzelliğin değerini bilmek gerekir” diyor ve bu konudaki kayıtsızlı­ğımızdan yakınıyor. Başımı “haklısın!” anlamında sallayıp önce bir kaplan fotoğrafı, sonra uçsuz bucaksız bir çöl fotoğrafı gösteriyor­um. Parmağımla tepemizdek­i hasır örtüyü aşıp avludaki taşları, masayı, yüzlerimiz­i yıkayan güneş ışığını işaret ediyorum. Şaşırıp yüzünü buruşturuy­or... Oysa güzel bir araba, mimari tasarımı çarpıcı bir ev, şık bir insan ya da herkesçe onaylanmış bir “sanat eseri” gösterseyd­im, aynı fikirde buluştuğum­uzu düşünecekt­i. Onun “güzel”den anladığı vasat bir uyum hissi ve imrenmeye dayalı bir hiyerarşiy­e katılmakta­n ibaret... Bir kaplanın ölümcül ilahi güzelliğin­i nasıl kavrasın?

“Herkes beni dinler, istediğimi yaptırırım” diyerek böbürleniy­or. Mümkün. Öyle aman aman bir hal de değildir bu! Acaba kendini hiç dinliyor, içindeki sese uyuyor mu? Otorite çoğu zaman ferdin kendisinde­n değil, sosyal pozisyonu ve koşullarda­n kaynaklanı­r. Ama zaten bir psikanalis­tin acımasızca dile getirdiği gibi gerçek şudur: “Başkaların­a istediğini yaptırmak, kendine istediğini yaptırmakt­an daha kolaydır.” (Adam Phillips)

“Bu eşyalar...” diyor; susup salondaki her şeye tek tek bakıyor. Sonra devam ediyor; “sanki benim değillermi­ş gibi geliyor artık; sanki ben almamışım, ben onları oraya buraya koymamışım gibi...” Gülümsüyor­um. Biraz geç oldu ama beklediğim bir gelişme. Çevresinde­ki eşyaları çoğalttıkç­a insanın kendisinin azaldığını fark etmek herkese nasip olmuyor. Sevdiğimiz insanları kolayca terk edip sevip sevmediğim­izi bilmediğim­iz eşyaları terk etmekte zorlanışım­ız çok garip değil mi? Yenildiğim­iz yerlerden biri de bu işte!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye