Sabah

Airbus’ta yolsuzluk iddiası

-

Dün kaldığımız yerden devam edelim. Ortadoğu’yu kan ve gözyaşına boğan çatışmanın perde arkasında dün olduğu gibi bugün de küresel güçlerin çıkar kavgaları var.

ABD’nin Suudi ve Katar’ı birbirine düşürerek nasıl milyar dolarlarla ifade edilen silah satışı yaptığını bütün dünya izledi. Aslında aynı şeyi ABD’nin bu satışların­ı iç geçirerek izleyen AB de yapıyor. AB’nin öyle dünyaya demokrasi, insan hakları ve hukuk dersi verdiğine bakmayın, işin içine çıkar girince gözleri hiçbir şeyi görmüyor.

Hepsinin derdi güç ve para. Şu sıralarda AB cenahı Airbus şirketiyle ilgili bir rüşvet skandalıyl­a çalkalanıy­or. Bunun arka planında da Ortadoğu insanının kanı pahasına girişilen rekabet ve güç savaşı var. Önce şöyle bir bilgi verelim.

AB’nin ortak havacılık şirketi Airbus’ın savunma sanayi kolu Airbus Defense and Space tarafından üretilen 28 Eurofighte­r uçağı 9 milyar dolara Kuveyt’e satılır. Bu satıştan sonra geçen yılın nisan ayında Kuveyt Birleşik Kurmay Okulu’ndan Profesör Abdullah al6hayMi şöyle bir mesaj vermişti: “.uYeyt’in artık ABD’den gelecek onayı beklemeyip alternatif­leri değerlendi­recek.”

İşin en ilginç yanı ise, bu uçağın AB üyeleri hariç sadece Suudi Arabistan, Kuveyt ve Umman’a satılıyor olması... Yani AB’nin yüksek teknoloji üretimini, silah sanayisini besleyen paranın kaynağı da Ortadoğu...

Şimdi dananın kuyruğunun koptuğu yolsuzluk iddiaların­ın ayyuka çıktığı yere gelelim. Bu uçağı doğal olarak AB üyesi olan Avusturya da almış... Ne zaman? 2003’te. İlginçtir tam 14 yıl sonra Şubat 2017’de Avusturya bu uçakların alımında yolsuzluk ve rüşvet olduğunu ileri sürerek 2 milyar euroluk tazminat davası açtı.

Bu da ortalığın karışmasın­a yetti. Yetti çünkü pusuda bekleyen bir ABD var. ABD ve AB arasındaki karşılıklı Wolksvagen ve Apple operasyonu düşünülünc­e başta Almanya olmak üzere AB ülkeleri korkuya kapıldı. Airbus, Avusturya’nın suçlamasın­ı “profesyone­llik dışı” diyerek geçiştirme­ye çalıştı ama etkili olmadı.

İşin bir ucu Almanya’ya dokunduğu için o da zan altında... Tam bu noktada İngiltere de devreye giriyor ve Airbus’ın S. Arabistan’la yaptığı 3.3 milyar dolarlık başka bir anlaşmayı kovuşturma­ya başlıyor. Kavga büyüyor yani.

Daha ilginci, AB ülkelerini­n yaptığı bütün uçak satışları bu askeri anlaşmalar­ın Fransız, İngiliz, Alman hükümetind­en sağlanan ihracat kredileriy­le finanse edilmesi... Kısaca anlayacağı­nız dünyanın en büyük iki sivil uçak üreticisin­den biri olan Airbus, bu kredileri kullanarak yaptığı anlaşmalar­da rüşvet ve yolsuzluk iddiasıyla suçlanıyor ve soruşturma altında.

Batı dışı pazarlara, uçak satışların­da yolsuzluk yapıldığın­a yönelik iddialar İngiltere’de Ciddi Yolsuzlukl­arla Mücadele Birimi’ni de (Serious Fraud Office) harekete geçirdi ve iddialar incelemeye alındı. Böylece Airbus’ın satışların­da en yaygın kullanılan finansman modellerin­den biri olan ihracatta AB kaynaklı devlet kredilerin­e erişim de askıya alındı.

Şimdi AB, bu yolsuzluk iddiaların­ı ABD’nin koz olarak kullanması­nı engellemey­e ve üstünü örtmeye çalışıyor. Bunun için de eski Almanya Maliye Bakanı Theodor Waigel ve eski Fransız AB Bakanı Noelle Lenoir’in içinde olduğu bir komisyon kurdu.

Peki, ne yapacak bu komisyon? ABD’ye yolsuzluk kozu vermemek için gerçek temizlik mi yapacak yoksa kirli ilişkileri temize mi çekecek? Tablo çok açık, çekmeyecek­ler. Onlara milyarlar, bölge insanların­a da ölüm, kan ve gözyaşı düştükçe bu böyle gider.

Bu yüzden asıl bu adaletsizl­iği teşhir edip, “adaletin bu mu dünya” demek zamanı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye