Türk diyasporası!
Avrupa Parlamentosu AP sonunda dilinin altındaki baklayı çıkardı: ” AP’nin, önyargılarla malul son raporu, Türkiye için yol gösterici, teşvik edici, hatta zorlayıcı olmaktan çok tehdit ve şantaj içerikli bir metin.
Esasen Türkiye-AB ilişkileri entegrasyon süreci olduğu kadar Avrupa açısından yüzyıllık kapanmamış hesapların görülmesi süreci de.
Hafızası kuvvetli olanlar hatırlayacaktır. AB ile tam üyelik görüşmeleri başlamadan önce, “Püzakere pozisyon EelJesi” de hazırlanmıştı. AB, Kıbrıs’la ilgili bitmek bilmeyen ve sadece Rum tarafını himaye eden taleplerine, Türkiye için imkânsız sayılacak iki sinsi hususu da eklemek istemişti. AB, Alevi yurttaşlarımızı
olarak kabul ettirmeye çalışmış, Allah’tan Alevi kardeşlerimiz bu ülkenin asli unsurları olduklarını belirterek oyuna gelmemişlerdi.
Bir diğer husus ise bugünlerde, -doğrudan taraf olmadığı halde- İran’ın da gündeme getirmeye çalıştığı sular” konusuydu. AB, Anadolu’dan doğan, komşu ülkeleri geçerek denize dökülen Türk nehirlerinin uluslararası bir su yönetimine bırakılmasını umacak kadar ileri gitmişti.
Şimdi takıldıkları yeni konu, Avrupa’daki Türk varlığının siyasi bilinç kazanması. AP Raporu’nda, “Türk
duyulan rahatsızlık, Türkiye’nin iç siyasi gündeminin Avrupa’ya ihraç edilmesi gerekçesinin arkasına saklanmak istenmiş. Oysa mesele bu kadar basit değil. Avrupa’da parçalanmış halde yaşayan, bilhassa Almanya’nın “E|l ve y|neW” stratejisinin hedefi olan Türklerin, anavatanla siyasi bağ kurmaları, Avrupa’daki hak ve menfaatlerini savunacak güce erişmeleri, Avrupa politikasını etkileyecek kapasiteye ulaşmasıdır, AP’deki politikacıların sorun ettikleri.
Kuşkusuz, Cumhurbaşkanı Tayyip
motivasyonu da Avrupalı Türkleri demokratik talepler noktasında zinde kılarken, Avrupa’daki pek çok liderin de uykusunu kaçırmaktadır. Avrupa Türk Demokratlar Birliği’nin kazandığı mesafe bugün için önemlidir. Ancak, Birliğin geldiği nokta, dar bir siyasi bakış açısına, kişisel kariyer hesaplarına kurban edilmemelidir. Türkiye, “*urEeWoi” anlayışını terk edeli çok olmuştur. Artık
dönemi başlamıştır. Avrupa’daki Türk diyasporasının, PKK, DHKP-C, FETÖ lobisine ve bu terör artıklarını himaye eden istihbarat örgütlerine karşı daha etkili kadrolara ve araçlara ihtiyacı vardır. Avrupa’da salon kiralamanın ötesine geçen hukuki, siyasi, ekonomik örgütlenmeleri ve karşı hamleleri düşünmenin zamanı gelmiştir.
Öte yandan AP Raporu, tam üyelik müzakerelerini durdurmayı değil, bitirmeyi hedeflemektedir. Türkiye için gümrük birliği, terör ve göçle mücadele, enerji işbirliği gibi sınırlı alanda yakın çalışma öngörülmekte böylece Ankara eşit ortaktan, Avrupa’nın dış kapı komşusu statüsüne indirgenmektedir. 1eWiFe olarak Sağduyuyu elden bırakmamak ve AB Bakanı gPer delik’in değerlendirmelerini not etmek gerek.
Bize göre, AB ya yeniden inşa edilecek ya da Türkiye’yi merkezine alarak sorunlarından kurtulacaktır. Dışlanmış Türkiye, AB’yi korktuğu korkunç sonla baş başa bırakır.