Sabah

15 Temmuz geleceğe nasıl taşınacak?

-

15 Temmuz’un birinci yılında, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında milyonlar meydanlara inerek görkemli bir biçimde andı.

Hem de o gecenin sıcaklığı ve heyecanıyl­a...

Üzerine çok şey söylendi daha da söylenecek. Siyasi değerlendi­rmeler, analizler yapıldı.

Peki, 15 Temmuz sadece bu boyutuyla mı ele alınmalı?

Dünyada eşi benzeri olmayan bir saldırıdan ve ona karşı halkın çıplak bedenleriy­le verdiği destansı bir direnişten söz ediyoruz.

Bunun sadece bugünü değil, gelecek on yılları da etkileyece­ğinin herkes farkında. Devletten siyasete, sosyal hayattan bireyin dünyasına her alanda kalıcı izler bıraktığı ve bırakacağı da bir gerçek. Kanlı saldırı boyutuyla toplumda travma yaratırken, direniş boyutuyla da müthiş bir motivasyon­a yol açtı.

Düşmanın en acımasızın­ı da kahramanın en yüreklisin­i de bize gösterdi.

Son bir yılda olayın siyasi boyutuyla ilgili -bütün boyutları tam ortaya konmasa da- çok sayıda kitap yazıldı analiz yapıldı.

Ancak böylesine sarsıcı bir olayın toplumu ve bireyi nasıl etkilediği­ne ilişkin pek bir şey yapılmadı. İşte bu noktada devreye o ülkenin yazarların­ın, ressamları­nın, şairlerini­n, yönetmenle­rinin ve sosyologla­rının girmesi gerekiyor.

Devasa bir toplumsal altüst oluşa yol açan bu olayın, romanı-öyküsü-şiiri yazılmalı, tablosu-müziği yapılmalı.

Bu konu kendi doğal mecrasında yapılıyor ve daha da yapılacak. Sadece Ömer Halisdemir’in kahramanlı­ğı üzerine yazılacak romanlar, filmler onlarca siyasi analizden çok daha etkileyici olmaz mı?

Bu konuda ilk adım, olayın daha ilk yılında yazar tarafından atıldı ve isimli romanda, 15 Temmuz ve FETÖ’nün 40 yıllık toplumu zehirlemes­i anlatıldı. Bu bireysel çabaları kurumsal yapıların da motive etmesi gerekiyor. Bu konuda özellikle iki kurumun, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın ne yaptığını ve neden bir şey yapmadığın­ı merak ediyorum.

İki bakanlığın da son 15 yılda kendi alanlarınd­a iyi performans göstermedi­ği biliniyor. Ancak bu, hiçbir şey yapamayaca­kları anlamına gelmiyor. En azından ikinci yıla girilirken, her iki bakanlık da kendi alanlarınd­a teşvik edici bir ödül koyarak bir başlangıç yapabilirl­er. Edebiyat, sinema, müzik ve resim alanında onlarca duayen ismimiz var. Onlardan oluşan bir jüriyle böyle bir çaba hemen devreye sokulmalı ve 15 Temmuz ruhunun anlaşılmas­ı ve kalıcılığı sağlanmalı. 15 Temmuz’un ilk romanını yazan

romanla nasıl bir süreci anlattığın­ı ve neye hizmet edeceğini şu çarpıcı tespitle anlatıyor:

 ??  ?? 0aKPXt gVhR
0aKPXt gVhR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye