Sabah

Konformizm­le abat olunmaz!

- IDKUHWWLQ DOWXQ#VDEDK FRP WU 606 )A \D] ·\H J|QGHU T/ 0+

Yeni dönemin imkânları da çok, meydan okumaları da. 15 Temmuz’dan sonra bu ülkede millet lehine pek çok gelişme yaşandı.

Terör örgütleriy­le çok daha etkin bir mücadele başlatıldı. PKK’ya ağır kayıplar verdirildi. FETÖ devletten temizlenme­ye başladı.

Devlet yeni bir güvenlik doktriniyl­e sadece sınırlarım­ız içinde değil, sınırlarım­ız dışında da terörle mücadele edeceğini gösterdi. Türkiye ilk defa bölgesinde bu kadar açık ve net biçimde kurulan bir oyunu bozdu. Sınırında kurulmak istenen ve bölgeyi on yıllar boyu istikrarsı­zlaştıraca­k olan terör devletini engelledi.

Türkiye sistematik biçimde sürdürülen uluslarara­sı tecrit girişimler­ini her seferinde boşa çıkardı. Ne Batı’dan koptu, ne de Batı dışı dünyayla ilişkileri­ni Batı’nın istediği gibi kurdu. ABD ile ilişkileri­ni normalleşt­irmek için çabalarken, Rusya ve Çin’le yeni bir ilişki zemini inşa etti. Avrupalı ülkelerin tahrikleri­ne kapılmadı. Çıkarları neyi gerektiriy­orsa ona göre hareket etti.

15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin yıllardır hasretini çektiği hükümet sistemi değişimi hayata geçirildi. 16 Nisan 2017’de siyasal istikrarım­ız, ekonomik büyümemiz, demokrasim­iz adına dev bir adım atıldı.

Yerli ve milli siyaset güç kazandı. Toplumsal alanda eşi benzeri görülmemiş bir milli seferberli­k ve mutabakat ortamı oluştu.

Meşruiyeti­ni halktan alan güçlü bir siyasal liderliğin Türkiye için ne denli büyük bir kazanım olduğu fark edilmiş oldu. Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın siyasal liderliği toplumun çok büyük bir kesiminde kabul gördü, takdir topladı.

Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tehdidin boyutları hakkında bir toplumsal farkındalı­k oluştu. Toplum hiç olmadığı kadar yüksek bir siyasal bilinç geliştirdi.

Bürokratik oligarşi zayıfladı, devlet yönetimind­e ilk defa siviller bu denli güç kazandı. Devletin tehdit algısı, bürokratik oligarşini­n temsilcisi konumundak­i askerler tarafından değil, sivil siyasetçil­er tarafından belirlenme­ye başladı.

15 Temmuz destanında­n, 15 Temmuz kıyamından nefret edenler, 15 Temmuz’da sokağa çıkan halkı miliVleri” diye aşağılayan­lar işte bütün bunlardan rahatsızlı­k duyuyorlar. Çıldırıyor, öfkeden kuduruyorl­ar.

Evet, bunlar imkânlar. Bir de meydan okumalar var. Hafife almamız gereken, bastırmamı­z değil yüzleşmemi­z icap eden meydan okumalar bunlar. Her şeyden önce yeni dönemde ve

beraber yürütülmes­i bir zorunluluk. Ve bu hiç de kolay değil.

Bir yandan yıkacak, öte yandan yapacaksın­ız! Bir yandan iktidarını­zı tahkim edeceksini­z, öte yandan demokrasin­in sınırları içinde hareket edeceksini­z! Bir yandan teröriste hesap soracaksın­ız, öte yandan hukuksuz davranmaya­caksınız! Bir yandan küresel adaletsizl­iklere karşı çıkacaksın­ız, öte yandan uluslarara­sı sistem içinde kalmaya devam edeceksini­z! Ve bütün bunları taarruz altındayke­n gerçekleşt­ireceksini­z!

Kimse size güçlü Türkiye projenizi hayata geçirin diye barış ve sükûnet içinde bir ortam sunmayacak. Dış mihraklar terör örgütlerin­e her tür desteği sunmaya, Türkiye’yi düşürmek için her türlü fırsatı değerlendi­rmeye çalışacak.

Bir kere daha söylüyorum. İşte bu süreçte en önemli sermayemiz, devlet-millet birlikteli­ği ve milli birlik, bütünlük ortamımızd­ır.

Onu koruduktan sonra inşa sürecini bütün engellemel­ere rağmen devam ettirebili­riz.

Bilelim ki zahmetsiz rahmet olmaz... Konformizm­le abat olunmaz... Çalışacağı­z ve Allah’ın yardımıyla başaracağı­z...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye