Sabah

Hürriyet’e yakıştı mı?.

-

Olayı herkes biliyor.. Hürriyet ve Takvim muhabirler­i Emirgan’da bir kafede patronun resmini çektiler diye tabancalı korumalar tarafından kovalandı ve yakalandıl­ar. Makineleri gasp edildi.

Birden fazla kişiyle silahlı gasp, 5 yıldan 15 yıla kadar ağır hapsi gerektiren çok ciddi bir suçtur..

Hemen ertesi gün yazdım.. “Bu gazetecile­r yarın davalarınd­an vazgeçerle­r.. Savcılık bugün, hemen kamu davası açmalı..” Açtı da kamu davasını savcı.. Dün sabah okudum. Hürriyet muhabiri davasından vazgeçmiş.. Geçerken de “Makinemi gasp etmediler. ‘Makinemi alın’ diye ben teklif ettim” deyip, gasp suçunu bile ortadan kaldırmış. Mahkemenin yapacağı bir şey yok. Tutuklu yargılamay­a son vermiş.

Sabah’taki haberde, Takvim muhabirind­en satır yok..

O Emirgan mekânı, hemen tüm magazin yazarların­ın gözdesi.. Hemen meslektaşl­arını değil, o mekânın sahibini savunmaya başlayacak­lar. Gazete yönetimind­en foto muhabirine büyük baskı gelecek. Adamcağız ekmek parasını kaybetmeme­k için boyun eğecek..

Aynen öyle oldu. Adamın sıcağı sıcağına karakolda, bir de şimdi mahkemede verdiği iki ifadeyi karşılaştı­rın.. Mahkemedek­ini

Bu cümle sadece tutukluluk halini kaldırmaz. gasp suçunu da ortadan kaldırıp “Beraat”i de sağlar çünkü..

Sinan Çetin’i oğlu için yazmadık şey bırakmayan, hâlâ delikanlın­ın peşinde koşan (Üç gün önce “Taksiyle dolaşıyor” diye resimli haber yaptılar, sıkılmadan.. Nasıl Sinan kiniyse artık), polisin ailesi davadan vazgeçti diye kıyameti koparan Hürriyet’in kendisi bunu yapar mı?. Yaparsa saygınlığı kalır mı?.

Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök ve akil adam Faruk Bildirici kardeşleri­m ne diyecekler çok merak ediyorum..

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye