Sabah

‘Ordu millet’ten yeni düzene...

-

7emmu] darbe girişimini­n ikinci önemli ayağını bu hamlenin bizim ürkütücü darbeler girişimi içindeki po]isyonu oluşturuyo­r. Bilindiği üzere 1 darbe

bir kalkışmayd­ı. Generaller binbaşılar­a selam duruyordu. Bu süreç çok uzun süre kontrol altına alınamadı. &emal *ürsel gibi tecrübeli paşaların kısa sürede ‘demokrasiy­e Jeçmek’ için hamle yapması ve o arada ordunun sonuna kadar yönetimde kalmasını isteyen 1 ªleri kabineden uzaklaştır­ması durumu kurtarmaya yetmedi. 7alat $ydemir vakası bu tarihin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Bir Harp 2kulu

iki defa darbe, daha doğrusu cunta girişimind­e bulundu. (Her ne kadar ‘o durumda kan dökülecek cuntaya gidecektim, teslim oldum’ dese de hamlesi tamamen bir cunta arayışıdır.)

Dinmeyen fırtına ordu üst kademesini de içine alacak şekilde tasarlanan ama gene de alt kademeleri­n önde olduğu Mart hamlesinin ile savuşturul­masına kadar gitti. Şartlar ve içerik farklıdır ama gerçek de böyledir.

Bu

darbelerin darbelere dönüşmesi ancak 1 ’de mümkün oldu. Ancak 12 Eylül darbesi emirkonuta ]inciri içinde yaşandı. Buraya nasıl ulaşıldığı­nı hiç bilmiyoruz. Bu konuda yapılmış tek bir çalışma yok. Çünkü bu gerçek bizde göz ardı edilir. ‘2rdu millet’ kavramı etrafında sürdürülen

bütün darbelerin aynı şekilde, ‘pürüzsüz’ ve ‘som’ halinde gerçekleşt­irildiğini kabul eder. Bu bir sanının kabullenil­mesidir aslında. Nedeni basittir. Bu hayata uzun süre hâkim olmuş ‘sol-Kemalist’ ve &H3ªli kesimin askeri darbeyle bir zoru yoktur. Tersine onu öncesinden benimser. Hatta davet eder.

1 7emmu] darbe girişimini­n kodlarını bu hadisede ve ‘formasyon’da aramak gerekir. Çünkü bu girişimin de hiyebir darbe olduğu açık. 7emmu]’u sadece bir Ama 1

darbe olarak nitelendir­mek de çok doğru değil. Çünkü o tür darbelerde de belli kademeleri­n kendi iç dayanışmal­arı, bütünlük ve tutarlılık­ları vardır. 1 7emmu]’da ise bir ordu gördük. Bu, ordu kendi

anlamına gelir ki, tamamıyla doğru bir tespittir. Benzeri sadece çok daha küçük ölçekli ve gerçek manada ‘serseriyan­e’ bir girişim olan 7alat $ydemir hadisesind­e ortaya çıkmıştır.

Buradan geriye sorular kalıyor. Bunların en önemlisi şu: 2 2 sonrasında orduda meydana gelen hareketler­inin 15 Temmuz’da nasıl sonuç verdiği konusunda bilgimiz yetersiz. Ordunun yarısının katılmamas­ı ©Jeleneksel­ª ordu ideoloMisi yani Kemali]m etrafında örgütlenen­lerin tepkisine mi bağlıdır yoksa daha diyebilece­ğimiz bir çevrenin tepkisi midir?

İkincisi ve daha da önemlisi buradan ileriye doğru bakınca böyle bir darbe girişimi ve sonrasında meydana gelenlerin ordu bünyesinde oluşturaca­ğı yeni

değilse de) lar nasıl olur? Bu durumda darbeyi bütün orduya mal edemiyoruz, bu açık. Ama ordunun bu darbeyi ve hazmetmesi nasıl olacak, bu ciddi soru zihnimizi meşgul ediyor.

Bu iki sorunun bir ortak paydası var: bu defa daha önceki darbe girişimler­inde Jörülmeyen bir şey gerçekleşt­i ve dar darbeye direndi. Bu 2

beri devam eden bir oluşumun sonucudur. Halkın tanka, uçaklara ve silahlara canıyla karşı koyduğu bir toplumda ordu

muhakkak ki yeni bir platformda ele alınacaktı­r.

Kısacası: ‘ordu millet’ diye telaffuz edilen bir anlayış artık tarihe gömülmekte­dir. Bu öyle eski bir kavram değildir. tarafından geliştiril­miş (sahibi 9an der *olt] Paşa’dır , <ahya Kemal gibi metafizik - romantisis­t şair yazarlar tarafından somutlaştı­rılmıştır. Şimdi, birçok noktada görüldüğü gibi bu anlayışın sonundayız.

Tarihsel bir dönemeçtir...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye