Sabah

Dormen Tiyatrosu geri döndü sanki!..

-

Salı gecesi nasıl mutlu, nasıl keyifli, nasıl neşeli çıktım, Enka salonundan.. Aslında Enka Açık Hava programı içindeydi oyun.. Ama o gün İstanbul’u seller götürünce, iptal edilmedi, Enka Kültür Sanat’ın kış programlar­ını götürdüğü salona alındı.

İyi de oldu.. Beni yılların gerisine götüren tam bir “Dormen Tiyatrosu” oyunu seyrettim çünkü.. Bu oyun da, kapalı salona yakışırdı açıkçası. Öyle de oldu..

Haldun Dormen’in idealizmi ile kurulmuş, onlarca yıl başarıdan başarıya koşmuştu.

Sadece vodvil komedi değil, her türlü oyun oynardı.. Unutulmaz oyunlar.. Altı Kişi Yazarını Arıyor mesela.. Monserrat mesela.. Mister Roberts mesela.. Şahane Züğürtler mesela.. Tatlı İrma gibi muhteşem bir müzikal mesela!.

Her birini kaç defa izlediğimi hatırlamıy­orum..

Önce kış sezonunda izlerdik, sevgili kuzen Ahmet’le (Kışlalı) Ankara’dan gidip.. Necati Dayıma telefon ederdik (Bilgiç) biletlerim­izi alırdı. O zaman öğleden sonraları oynanan maçtan çıkar, Galatasara­y postanesin­e gelir, dört saat bekler, maçı Ankara’ya yazdırır, sonra Beyoğlu muhallebic­isinde duble pilavüstü şiş (130 kuruş), paramız olduğu zaman üstüne bir de kaymaklı ekmek kadayıfı paylaşır, Dormen’in yolunu tutardık. “Mükemmelli­k ayrıntıda gizlidir” der, sahnedeki salonun duvarına astığı tabloyu bile o oyun için özel seçerdi, Haldun!. Bugünkü gibi, biri mini etekli güzel kız, en fazla 5 oyuncu, “Efendim minimalist” diye adeta dekorsuz, herkesin evinden getirdiği kılıklarla kostümsüz “Ucuz” oyunlar değil, icabında sahneye kırk kişi çıkardığı, her türlü masraftan çekinmediğ­i dev yapımlara imza atardı, Dormen!. Sahneye en küçük rol için bile “Dev” oyuncular çıkardı. O zaman da tiyatro pazartesi hariç her gece, ayrıca, çarşamba, cumartesi pazar ayrıca matine, yani haftada 10 temsil oynardı. Dormen

Hayat boyu o Dormen’i özledim. Hele Dormen Tiyatrosu sonunda kesin olarak kapanınca, Haldun Ağbi’nin başka tiyatrolar­da “Konuk Yönetmen” olarak sahneye koyduğu oyunlarla idare etmeye çalıştım..

Şimdi bu kafadaki bir adamın, yılların ardından kopup gelmişçesi­ne adeta, bir Dormen Tiyatrosu oyunu izlemesini düşünün bir..

O yaşta bir oyun yazıyor, pırıl pırıl beyni.. Sahneye koyuyor, tamam.. Ama bir de iki saat boyu sahnede kalan adamı da oynuyor.. Oy- nu- yor!.

Bu işi New York’ta yapsa, “New York Times birinci sayfadan resmiyle haber, ertesi gün de içerde tam sayfa röportaj yapardı..

Çünkü o ülkede, sanatın ve sanatçının kıymeti bilinir.. Hele Haldun gibiler özellikle onore edilirler ki, gençlere teşvik olsun..

Siz bu oyun, bu Haldun’la ilgili kaç satır okudunuz bugüne dek?. Ya da okudunuz mu?.

Tonla günlük, haftalık “Magazin” eki var üstelik, benimki dahil tüm büyük gazeteleri­n..

Manşetlere çıkmak ve haftalar boyu inmemek için, Adrina Lima’yı götürmeniz yeterli.. Ya da Bodrum’da güya bikinili resim çektirmek istemez gibi davranmak..

 ??  ?? ULUd
ULUd

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye