Bir Zamanlar Gazinoda!..
Yıllar yıllar öncesi, başta Fahrettin Aslan’ın Maksim’i, gazinolar devrinde, yıllarca, hemen her gece şovları ile ortalığı kırıp geçiren “Vesaireler” adlı bir komedyen çift var.. Assolist değişiyor ama onlar hep kalıyorlar. Adları daima neonlarda.. Yaşlı olan, bir assolistle evli.. Ama ne oluyorsa, o evlilik bitiyor, assolist genç olanla evleniyor ve iki ayrılmaz arkadaş bir daha birbirlerini değil görmek, adlarını dahi duymak istemez hale geliyorlar. Bu arada Gazino devri bitiyor. Dizilerle TV devri başlıyor..
İkisi de o şaşaalı günlerin özlemi ile bir daha çok zor gelecek teklifi yapayalnız bekliyorlar.. olduğuna inanamazsınız!. Nasıl çarpıcı.. Yıllar sonra yeniden film çekmeye karar veren Şener Şen, “Karşımda oynayacak kadın oyuncu için tek şartım var. Botokssuz olsun” demiş.. Ne kadar güzel bir laf!. Şener hep kaliteli filmlerde oynadı. Botoks yüzünden ifadesini kaybetmiş, plastik maskeye dönmüş bir surata karşı gel de oyna bakalım?. Ben o suratlara bakamıyorum bile.. Bu yüzden pek çok iyi arkadaşımla selamı sabahı kestim. O yüze bakamıyorum ki, ne yapayım, nasıl arkadaşlık yapayım?. Kaç canım kadar sevdiğim şarkıcının konserlerine bile gidemez oldum.. Onları o ruhsuz, ifadesiz halde görmeye tahammülüm olmadığı için..
Ruhsar’da botoks yok.. Varsa da çok ölçülü kullanmış.. Ne harika mimiklerle oynadı rolünü.. Şimdi Şener’le filmini bekliyorum, sabırsızlıkla.
Bir şeyi daha not etmeliyim ki, tiyatroculuk oynayanlar ders alsın..
Oyunun ikinci perdesi bir televizyon stüdyosunda geçiyor.. O sahnede hiç kullanılmayan bir makyaj masası var.. Üzerinde tüm aksesuar.. O sahnede hiç kullanılmayan bir hareketli elbise askısı var.. Üzerinde ondan fazla kostüm asılı..
Olmasalar ne olur?. Olur da, işte “Tiyatromsu” olur..
Haldun Dormen tiyatrosu olunca, bir TV stüdyosunun olmazsa olmazı bu akseuarlar ille sahnedeki yerini alır ki, inandırıcı olsun.. Oyuncu da havaya girsin.