Sabah

Kütahya’dan..

-

Çok kısa kalıp ağbimlerle çok hoş vakit geçirdiğim Kütahya’dan son iki notum var.

Birisi Antre Gurme!. Kütahya’dan Eskişehir yoluna çıkın, üçüncü kilometre de.. Bir yemek mekanı ama asıl ünlü olan kahvaltıla­rıymış..

Nida aldı götürdü bizi, pazar sabahı..

İçerisi, terası geniş, ferah, pırıl pırıl, terte miz bir dükkan.. Önce salonları ve mutfa ğı dolaştım. İlk gittiğim yerleri teftiş adetimdir.. Tam not.. Sonra otur duk..

“Ne istersiniz” dedi, masamıza gelen karı koca patronlar.. “Siz seçin bakalım” dedim.. “En iyileri siz bilirsi niz?.”

Müjgan ve Kenan Tamel’miş isimleri.. Çok hoş, samimi insanlar.. Onlar mutfağa dönerken Nida anlattı..

Antre Gurme’de satılan her şeyi, kendileri orda yaparlarmı­ş.. Çeşit çeşit ekmeklerde­n, salam, sucuk ve sosisle re dek..

Yolunuz Kütahya’ya düşerse, Antre Gurme’ye mutlak uğrayın.. Buna karşılık, gecelediği­miz Hilton pek mutlu etmedi beni. Oysa açıldı ğı yıl, Sıtkı Ustam o uluslarara­sı Çini Kongresi’ni Hilton’da toplamıştı. Kütahya adına ne mutlu olmuştum, o Hilton’un orda olmasından.. Bu defa, İstanbul’dan gelip yorgun argın odama girdim. İlaçlarımı içe ceğim. Minibarı açtım, su almak için.. Yok.. Minibarda hiçbir şey yok.. Ankara’dan gelmiş yüze yakın diplomatı ağırlayan otelin minibarı bomboş olur mu?. Aşağıyı aradım. Biri elinde iki şişe su ile geldi.. Sordum. Efendim otel prensip (!) kararı almış. Minibara artık hiçbir şey koymuyorla­rmış. O zaman minibar niye var?. Kaldı ki, “Su” yahu.. Su, hiçbir şey mi?. Pegasus hava yolları mı Hilton.. Hilton bura yahu.. Dünya markası.. Yani Kütahya’nın Sıtkı Ustam’dan nefret eden fanatikler­ini bilirim.. Onlar mı, minibarlar­ı boşalttırd­ı Hilton’a.. Alkol, malkol meselesi mi? Ayıp!.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye