Dünyaca ünlü koleksiyoner İstanbul için çalışıyor!
Türkiye’de yüzde 3’ler seviyesinde olan araç kiralama sektörü patronların binek araçlarını kiralamaya başlamasıyla birlikte büyük bir patlama yaşadı. Kiralamanın satın almaktan daha uygun olduğunu gören KOBİ seviyesindeki şirket patronları, bu avantajı şirket arabaları için de kullanmaya başladı. Araç kiralama şirketlerinin, “Anahtarı havaya atıyoruz, düşene kadar kiralanıyor” diye özetlediği bu ilginin ardında ise maliyet avantajı yatıyor.
Corporent’in kurucu ortağı Barkın Pınar, önceleri lüks arabalarla başladıkları kiralama hizmetinin KOBİ’lerin talebinin artmasıyla orta segmentte kaymaya başladığını belirtti. İstatistiklere göre Türkiye’de en çok kiralanan aracın yüzde 39’la Renault olduğunu söyleyen Pınar, “Arkasından Volkswagen geliyor. Bu sektöre ilk girdiğimizde BMW, Mercedes gibi araçları kiralıyorduk. Patronlar önce kendileri için lüks markalar kiraladı. Avantajını görünce şirket araçlarını kiralamaya karar verdiler” diye konuştu.
Bu yöntem sayesinde işadamlarının, ellerindeki parayı araç almak için kullanmadığını söyleyen Pınar, “Bir kere otomobil kiraladıktan sonra satın almayı düşünen patron görmedim. Kiralayan zaten avantajlarını öğreniyor. Böylece yatırımcı sermayesini şirketin üretimle ilgili işlerine ayırabiliyor” diye konuştu.
Barkın Pınar, peşin para verip üstüne kredi aktifinde borç görünmesini istemeyen şirketlerin son dönemde yoğun olarak araç kiralamaya başladığını da
vurguladı. ketlerinin ise her belirtti.
Ekonomiye en güzel doping sanattan gelecek. Eylül ayı Türkiye’nin dünyadaki pozitif algısına büyük katkı yapacak dev etkinliklere sahne olacak ve pek çok sanatsever de Türkiye’ye seyahat edecek. İşte onlardan biri her yıl kasım ayında yapılırken, bu yıl
aynı tarihlerde olması ve daha çok ses getirmesi için eylül ayına alınan ve
de medya sponsorları arasında yer aldığı yılın en önemli sanat olaylarından biri olan Cİ yurtdışında daha çok duyulsun ve önemli galerilerin ikna edilmesi kolaylaşsın diye bu yıl Cİ’nin direktörlüğüne önemli bir ismi getirdi. Böylece dünyanın en tanınmış 00 arasında yer alan
karşıma Cİ Direktörü
olarak çıktı.
Londra’nın bölgesindeki aileye ait paha biçilemez sanat eserleriyle bezeli evde buluştuğum ve
diyecek kadar Türkiye tutkunu olan Maleki’den Londra’daki galerileri tek tek İstanbul’a gelmeye nasıl ikna ettiğini dinledim. Ünlü koleksiyoner, sanat tutkunu bir aileden geldiği ve pek çok müzenin kurullarında yer aldıkları için, tüm galerilerle iyi bir ilişkileri olduğunu söylüyor ve İstanbul’a gelmekte tereddüt eden önemli isimleri ikna etmekte zorlanmadığını söylüyor.