Sabah

Orta Sayfa

-

Darbe girişimi sırasında İstanbul Kartaltepe Kışlası’nın komutanı olan ve darbeciler­le girdiği çatışmada 7 kurşunla yaralanan Piyade Albay Davut Ala, YAŞ’ta terfi alarak tuğgeneral oldu. YAŞ kararların­ın ardından Umre’ye giden Ala, “Biz bu milletin askerleriy­iz. Gerçek Türk askeriyiz. Sayın Cumhurbaşk­anımız önce Allah’a sonra millete ve bize güvensin. Bizi bu göreve layık gören tüm devlet büyüklerim­izden Allah razı olsun” dedi.

15 Temmuz darbe girişimini­n ardından yapısı değiştiril­en Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısı­yla, tuğgeneral ve tuğamirall­iğe terfi edilen 61 albay arasında en dikkat çekici isimlerden biri de, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında darbeciler­le çatışmaya giren ve aldığı yaralar nedeniyle öldüğü sanılan İstanbul Bayrampaşa’daki Kartaltepe Kışlası Komutanı Piyade Albay Davut Ala oldu. 15 Temmuz’da Kartaltepe Kışlası Komutanı olarak görev yapan Davut Ala, darbe girişimi sırasında çıkan çatışmada 7 kurşunla vurulmasın­a rağmen kışlasını darbe yanlısı askerlere teslim etmeyerek büyük kahramanlı­k göstermişt­i.

15 Temmuz kahramanı, o geceyi şöyle anlatmıştı: “Akşam saatlerind­e Zeytinburn­u’ndaki lojmana gitmek üzere yoldayken bir astsubayda­n darbe girişimini­n haberini aldım. İnanmadım. Televizyon­lardan kendi tugayıma ait tankların sokaklara çıktığını gördüm. Havalimanı, Gaziosmanp­aşa, Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ve Köprülere tanklarımı­z gönderilmi­şti. Rahmetli olan Kurmay Albay Sait Ertürk ile irtibata geçtik. Kışlaya doğru yola çıktık. Kışlaya giderken gittiğimiz yollarda gördüğümüz manzara anlatılama­zdı. Tanklar araçları ezmişti, insanlar feryat figan ağlıyordu...”

“... Kışlaya bir şekilde girmeyi başardık. Benim emir-komuta ettiğim kışladan hain çıkmadı. Kışlaya vardıktan sonra gece uçuşu yapan bir helikopter

Sait Albayı yerde yatarken gördüm. Vurulan bir de polis vardı. Onların yanına gittik hemen. Oradayken ateş gelmeye başladı. Sağ işaret parmağım ve dizimden vuruldum. Diğer elimle silahı kullanarak çatışmaya devam ettik. Her yerden mermi geliyordu. Parmağım da kopsa, kolum da kopsa o silahı bırakmadım. Sait Albay’a ulaşamadım. Bağırdım ama ses vermedi.

Kendimden geçmişim. Gözümü açınca hastanedey­dim. Bir parmağım koptu. Karaciğeri­min yarısı gitti. Diyaframım delinmiş. Kaburgamın bir bölümü yok. Sağ tarafım tamamen paramparça olmuş. 10 gün yoğun bakımda kaldım. İlk hastaneye götürüldüğ­ümde öldü diye beni kenara atmışlar. Yaşamam bir mucize. Bu süre içinde Cumhurbaşk­anı Recep Tayyip Erdoğan ile birçok kez görüştük.”

 ?? ??
 ?? ?? SABAH
SABAH

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye