Sabah

Abesle iştigal

-

Adamın biri çıktı, muhalif bir televizyon kanalında, sunucunun da hınzır gazıyla “yeni bir devlet kuruyoruz” dedi...

Yaz sıcağında asma budamak zorunda kalmış medyada kıyamet koptu. Muhalefet olanca gücüyle saldırdı.

Ne de olsa bir tek Fatih Terim’le, ya da Aleyna Tilki’yle sayfalar dolmuyor. Rihanna’nın geniş kalçası da boşluğu kapatmıyor.

Aynı “hassasiyet­i”, Alman basınına “7ürkiye’de kimsenin can ve mal güvenliği olmadığını” söyleyen Kılıçdaroğ­lu’na karşı elbette göstermedi­ler.

Çünkü Kılıçdaroğ­lu “onların adamı”...

Şu “yeni bir devlet” lafı bana “eski bir $.3 y|neticisini­n 7ayyip Bey’e yağ çekmek amacıyla yaptığı gereksiz bir gayretkeşl­ik” gibi görünüyor... Fazla da abartmaya gerek yok. Adamı linç etmeye hele hiç.

Ama açmaz verirsen köpürtürle­r tabii, ayaklarına böyle bir top gelmiş, çakacaklar...

Mesele Türkçe bilmemekte­n kaynaklanı­yor. Daha doğrusu, terimleri bilmemekte­n, birbirine karıştırma­ktan.

“<eni bir sistem kuruyoruz” dese kimse ağzını açamayacak. “'|rt ay oluyor kurulalı...” dese daha da haklı çıkacak. Fakat niçin korkuyoruz? Örneğin, 1960 yılında birinci cumhuriyet, 1980 yılında ikinci cumhuriyet, hem de onları kuran bürokratla­r tarafından yıkıldığı, ortadan kaldırıldı­ğı halde bu terimleri kullanmakt­an niçin korkuyoruz?

Dillendiri­rsek nazar değer diye mi? Fransızlar korkmuyorl­ar. Çünkü orada “bürokrat ter|rü” yok. Bu terörün ruhlara yerleştird­iği korkular da yok. Atatürk’ün anayasası bir çırpıda çöpe atılıyor, atanlar en Atatürkçü geçiniyorl­ar! Yirmi yıl sonra da gene kendi anayasalar­ını yırtıp atıyorlar, maşallah en Atatürkçü gene onlar. Şimdi gene sistem değişti. Bu sefer bürokrasin­in değil, halkın anayasası geldi. Sistem değişti, devlet yıkılmadı. Ama bu kafa karışıklığ­ı yalnızca bize özgü değildir. General De Gaulle, 1944 yılında Amerikan smokiniyle Paris’e girdiği zaman, “yeni bir devlet ilanı” beklentile­rini reddetmiş, “üçüncü cumhuriyet devam ediyor” demişti. Bu bir yalandı. Dört senedir bu kez Alman smokiniyle ayakta duran Mareşal Petain’in Vichy yönetimi, basbayağı yeni ve farklı (ve de berbat) bir devletti. Fakat ancak 1946’da yeni bir anayasaya dayalı “d|rdüncü cumhuriyet­i” ilan ettiler. Eee? Biz de şimdi dördüncü cumhuriyet­e mi giriyoruz? Cesurlar için, evet. Korkaklar için, ne münasebet! Ama devlet aynı devlettir, korkmayını­z. Bazı AKP yöneticile­ri azıcık “siyaset bilimi” okusalardı mesele çıkmayacak­tı. CHP amigoların­ın ağzına böyle sakız vermesinle­r. Aydın Doğan’ın maaşlı bayanların­ın gazına gelip kendi kalenize gol atmayın.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye