Dünya Türkleri bu gece ekran başına..
Bugün, Türkiye saati ile saat 23.33’te, ekran başında olun.. İster TRTSpor, ister Eurosport1..
Çünkü o saat ve dakikada Londra’da ay yıldız formalı bir atlet Dünya Şampiyonluğuna koşacak..
00 EnJelli’de <asmani
cak.
Bana sorarsanız, dünyanın en zor yarışı.. Çünkü hem sprint, hem güç ve dayanıklılık, hem de teknik gerektiren bir koşu 400 engelli.. Her türlü sürprize bu kadar açık, bu kadar yetenek, bu kadar teknik ve bu kadar hazırlık gerektiren bir yarış daha yok!..
Bu gece Yasmani favoriler arasında gösteriliyor ama depara oturacak her atletin madalya şansı var.. Çünkü yarış dedim ya, 400 Engelli.. Ekran başında nefesiniz kesilebilir, kalbiniz durabilir.. Öylesi bir yarış olacak. Küba asıllı Yasmani, Fenerbahçe tarafından keşfedilmiş sonra Enka’ya geçmişti. Ülkemize geldikten sonra 2013’te Türk vatandaşı olmuş, temmuz 2015’te de, 49.39 ile 400 Engelli Türkiye rekoru kırmıştı.. 2016 Avrupa Şampiyonasında 47.92 ile gene rekor kırarak altın madalya kazandı. 2016 Rio Oyunlarında bronz aldı. Yasmani, Londra’ya giderken “Altın madalya alırsam, podyumda Türk Milli Marşını söyleyeceğim. Bu marşı söylerken çok duygulanıyorum. Tüylerim diken diken oluyor. Türkiye’de yaşadığım için çok mutluyum” dedi.. Bir bakıma, 9 Ağustos Çarşambayı, “Dünya diye de ilan edebiliriz.. Çünkü, bir başka altın adayımız 5amil
Seçmelerde fevkalade formda görünen Guliev, en kesin final adaylarından.. Kalırsa, o zaman yarın gece de uykusuz kalacağız. Perşembe 23.50’de Ramil Altın’a koşacak..
..Ve bu gece iki Türk atıcısı birden finale kalmak için sahaya çıkıyorlar..
finalist olurlarsa cuma gecesi de uyku yok.. Çünkü o final gece yarısından önce bitmez..
Haydi Türkiye.. Tüm dualarınızla ekran başında olun.. Bu dört atletin dördüne de sinerji katın..
Haydi gençler!. Ülkemin böyle zaferlere o kadar ihtiyacı var ki!. El ele.. Yürek yüreğe.. Perşembenin gelişi çarşambadan olsun!. Bu gece bayrağımız, göndere çekilsin!.
İstanbul Cumhuriyet Baş Savcısı!.. Lütfen görevinizi yapınız ve ülkenin “Orman Kanunları” ile yönetildiğini sanan ve “Devleti tehdit eden” Fikret Orman nam zata, yerini ve haddini hatırlatınız..
Bu ülkede 6222 sayılı “Sporda Şiddeti Önleme Yasası” var, Sayın savcım.. Ve çok ihlal edenler,
leri..
Onlar sınır tanımadan sallıyor, sövüyor, düşmanlık, kin nefret tohumları ekiyorlar. Olan gaza gelen zavallı taraftara oluyor..
Nerdeyse hiç kullanılmayan 6222, ara sıra bu zavallılara uygulanıyor o kadar!.
Şimdi, Fikret Orman adlı bu haddini bilmezin “Samsun olayları” sonrası, hem de İçişleri Bakanlığı işe tarihte görülmedik şekilde el koymuşken söylediklerine bakar mısınız?.”
“Lyon maçından sonra UEFA’nın bize yaptığını (2 yıl ertelemeli 1 yıl Avrupa’dan men) TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) bize yapmaya kalkarsa büyük olay çıkar. Bu bir tehdit değildir. Eğer bir ceza olup Beşiktaş’ı araya koyarlarsa dünyayı ayağa kaldırırız..”
Lafa bakar mısınız, Sayın Savcım..
“Büyük olay çıkar.. Dünyayı ayağa kaldırırız” lafı tehdit değilse, nedir, Orman Efendi?. Nedir, hele bi söyle de anlayalım..
“Dünyayı ayağa kaldırmak.. Büyük olay çıkarmak” lafı hem de yazılı ve görsel medya kullanılarak bir Başkan tarafından ifade edilmişse, hem de ağırlaştırma sebebi bir suçtur. Sadece 6222 özel yasaya değil, TCK’yı da (Türk Ceza Kanunu) ihlal eden çifte suçtur.
“Halkı, kin, nefret ve şiddete teşvik ve tahrik suçu.. Tehdit suçu..” (TCK)
“Taraftarı olay çıkarmaya ve şiddete tahrik suçu..” (6222)
Bu iki suç “Devleti tehdit” için işleniyor Sayın Savcı..
..Ve bu lafı eden Başkan mı, baş holigan mı olduğu anlaşılmayan zatın adına konuştuğu kulübün taraftarlarını İstanbul’dan Samsun’a getiren otobüste, sustalı, pala, döner bıçağı dahil yığınla kesici alet ve vurucu alet bulunmuştur. Dikkat buyurun maça giden taraftarların otobüsünde, yığınla silah.. Bu Orman Bey, onların başkanıdır.
Sayın İstanbul Başsavcısı..
Bakın açık yazıyorum..
Ya Beşiktaş Başkanı hakkınca TCK’yı ve 6222’yi işletin. Ya da benim hakkımda “Mesnetsiz muhbirlik yapmak”tan soruşturma açınız!.
Göz yuma yuma, futbol statlarını, sözlük anlamı ile arenaya çevirirsek, bu yıl o arenalarda dökülecek kanlardan ortak sorumlu olacağız, Baş Savcım!.