Fındık ülkesiyiz ama uzmanımız yok!
Türkiye dünyanın en büyük fındık üreticisi, aynı zamanda da en büyük ihracatçısı konumunda. Rakamlarla söyleyecek olursam dünya fındık üretiminin yü]de 70’i, ihracatının da yü]de 80’i bu ülkede gerçekleşiyor. Gelin görün ki yaklaşık yi ilgilendiren bu sektörde, her sezon başında konuşulan iki konu var. 5ekolte ve fiyat
Fındık üretiminde yapılan yanlışlar, verimlilik düşüşü, yanlış budama, ilaçlama gibi önemli konulara sıra bir türlü gelmiyor. 18
fındık alım fiyatlarını açıkladı ve
2017 ürünü kalite fındık için 10 5
/evant kalite fındık için ise fiyatla alımlar başladı. Ancak fındık üreticisi bu fiyatlarla mutlu da olmadı.
İşte tam da bu ortamda, satın aldıktan sonra pazarın en büyük ihracatçısı konumunda olan İtalyan çikolata üreticisi ve şirketin davetiyle bir örnek fındık bahçesi görmeye
gittik.
İtalyan şirketin amacı gazetecilere son 5 yılda harcadıkları ve önümüzdeki 5 yılda da harcayacakları geldiği noktayı en iyi uygulamaların sergilendiği bir fındık bahçesinde detaylı bir şekilde göstermekti. Ancak o gün özellikle Sakarya bölgesinde daha çok etkili olan yağmur ve fırtına bahçeye kadar gitmiş olmamıza rağmen buna imkan vermedi. Biz de fındık bahçesinin sahibinin ve de genç ziraat mühendislerinin de katıldığı sohbet toplantısıyla yetinmek durumunda kaldık.
Dünya çapında fındık ziraatinde en iyi uygulamalarını Türkiye’ye taşıyan İtalyan şirket, bugüne kadar Karadeniz Bölgesi’nde 34
ulaşmayı başarmış. Bölgede kurduğu oluşturulmuş. Çiftçiye gübreleme, budama, ilaçlama ve kurutma eğitimleri veren Ferrero, bu uygulamaları gerçekleştiren çiftçilerin 2 yılda yüzde 50’nin üzerinde verim artışı gerçekleştirmelerini sağlamış. Genel Müdür Gagliasso ve Arısoy, Türkiye’de genelde çiftçilerin bahçeleriyle yılda 15-20 gün o da hasat sırasında ilgilendiklerini söylüyor. Oysa yılda 55 gün bahçesiyle ilgilenenlerin fındıklarının çok daha kaliteli olduğu belirtiliyor. Arısoy’a göre, bahçesiyle 120 gün ilgilenen bir çiftçinin ise fındığının kalitesinin çok yüksek olduğunu araştırmaların gösterdiğini söylüyor.
Türkiye verimlilik konusunda kötü bir karneye sahip. Öyle ki dekar başına Türkiye’de
üretilirken, İtalya’da bu rakam 200 kiloya, ABD ve Şili gibi ülkelerde ise 350 kiloya kadar çıkıyor.
Azerbaycan, Gürcistan ve İtalya gibi ülkeler fındık verimliliğinde, kalitesinde kendini her geçen gün geliştirirken, Türkiye sadece fındığın fiyatını konuşan bir ülke olmaktan çıkamıyor. Demek istediğim fındıkta topyekun bir bir strateji değişikliğine ihtiyaç olduğu ortada. Ne yazık ki Türkiye’deki ziraat fakültelerinin hiçbirinden fındık konusunda uzman çıkmadığını da bu sohbette öğreniyorum. Ferrero’nun Değerli Tarım Projesi kapsamında 55 ziraat fakültesi mezunu genç istihdam edilip, İtalya’dan gelen fındık uzmanlarıyla eğitime tabi tutulmuş. Fındık memleketiyiz ama insan bu konunun uzmanını yetişmediğine inanmak istemiyor. Ama gerçek bu. Dilerim bu proje eğitim konusunda farkındalık yaratır.