BU ELİ TUTAN PİŞMAN OLMAYACAK
Türkiye, dostlarına faydalı olmuş, kendisine husumet besleyenleri ise hep hayal kırıklığına uğratmıştır
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla Külliye’de düzenlenen resepsiyonda önemli mesajlar verdi: İşgalcilere karşı söylenmiş “Ya istiklal ya ölüm” parolası özgürce yaşam irademizin beyanıdır.
GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
MARUZ kaldığımız örtülü ambargolara, ülkemize FETÖ eliyle vurulan darbeye rağmen plan ve projelerimizde herhangi bir gerileme yoktur. Özellikle Suriye ve Irak’ta milletimizin geleceğini ilgilendiren hiçbir konuda geri adım atmayacağız.
SEÇENEKLER ÖNÜMÜZDEDİR
BÖLGEDEKİ gelişmelerle ilgili tüm seçenekler her an önümüzdedir. Amacımız dostlarımızın sayısını artırmaktır. Samimiyetle dostluk elimizi uzatıyoruz. Bu eli tutan hiç kimse bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da pişman olmayacaktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir resepsiyon verdi. Şehitler için okunan Kuran-ı Kerim’le başlayan resepsiyona, devlet erkanının yanı sıra; şehit yakınları, gaziler, siyasiler, yargı mensupları, yabancı misyon şefleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, meslek kuruluşu temsilcileri, yazar, sanatçı, akademisyen ve gazeteciler olmak üzere toplumun farklı kesimlerinden çok sayıda vatandaş katıldı. “30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun” diyerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şöyle dedi:
BU NASIL İTTİFAK?
Türk milleti istiklali ve istikbali söz konusu olduğunda sadece askerleriyle değil erkeğiyle kadınıyla, genciyle yaşlısıyla tüm fertleriyle birer cesaret ve kahramanlık abidesidir. Tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle doludur. En son 15 Temmuz’da sokaklara dökülen milyonlarca kardeşimizle bu hakikati bir kez daha görme, yaşama imkanını bulduk. Bunu için ne terör örgütleri ne de bunları üzerimize salan güçler hain emellerin asla ulaşamayacaklardır. Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz ifadesiyle ‘Bağımsızlık bizim milletimizin karakteridir’. Ülkemizi işgale kalkışanlar için söylenmiş ‘Ya istiklal ya ölüm’ parolası aslında özgürce yaşama irademizin beyanıdır.
BİZ ONLAR GİBİ OLAMAYIZ
Bugün de aynı anlayışıyla sınırlarımız içinde ve dışında yoğun bir mücadele veriyoruz. Karşımızdaki karanlık güçlerin kural ve ahlak tanımaz saldırıları karşısında biz tarihimizden ve medeniyetimizden tevarüs ettiğimiz değerlerimizden taviz vermeden yolumuza devam ediyoruz. Biz onlar gibi olamayız. Biz vicdanımızı, adalet duygumuzu, hakkaniyet ölçülerimizi bir kenara bırakarak sadece kendi menfaatlerimiz için önümüze çıkan her şeyi ezip geçerek hareket edemeyiz.
GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
Maruz kaldığımız örtülü ambargolara, ülkemize ve ordumuza FETÖ eliyle vurulan darbeye, müttefiklerimizle yaşadığımız sorunlara rağmen planlarımızda, projelerimizde, operasyonlarımızda herhangi bir gerileme yoktur. Özellikle Suriye ve Irak’ta milletimizin ve kardeşlerimizin geleceğini ilgilendiren hiçbir konuda geri adım atmayacağız. Bölgedeki gelişmelerle ilgili tüm seçenekler her an önümüzdedir.
Türkiye’yi terör örgütleri üzerinden köşeye sıkıştırmak isteyenler bir süre sora ellerindeki bu pimi çekilmiş bombalarla baş başa kalacaklardır. İşte buyurun şu anda ne yazık ki müttefikimizin silahları DEAŞ’ın elinden çıkıyor. Bu nasıl ittifak, bu nasıl NATO’da beraber olmak? Bumerang gibi bunlar dönüp zamanı gelecek onları da vuracak. Her türlü tedbirimizi aldık, hazır durumdayız. Şunu bilecekler ki Fırat Kalkanı’nda ne yaptıysak bundan sonraki süreçte de aynı şekilde bizler bu görevi ifa etmenin hazırlığı içindeyiz.
DOSTLUK ELİMİZİ UZATIYORUZ
Bütün bunlara rağmen bizimle hala siyasi ve ekonomik olarak uğraşan kimi ülkeler olduğunu görüyoruz. Türkiye, dostlarına sadece faydası dokunmuş, kendisine husumet besleyenleri ise hep hayal kırıklığına uğratmış bir ülkedir. Bizim amacımız dostlarımızın sayısın arttırmaktır. Tüm samimiyetimizle dostluk elimizi uzatıyoruz. Bu eli tutan hiç kimse bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da pişman olmayacaktır.