Sabah

FETÖ’cü üst düzey MİT’çiyi kaçırmak istedi?

-

Birkaç gündür yazdığım tutuklanan eski MİT Mensubu FETÖ’nün küresel istihbarat örgütleriy­le bağlantıla­rının açığa çıkarılmas­ı açısından kilit bir isim. Soğuk Savaş döneminin etkili aktörlerin­den

sıradan biri değil. İyi eğitim almış, ABDAlmanya eksenli karanlık ilişkilerd­e adı geçen ve özellikle de Türki cumhuriyet­lerde etkili bir isim.

Daha önce de yazdım, onun karanlık geçmişiyle bugünkü rolü arasında bir devamlılık var. Onun ortaya çıkışı, Soğuk Savaş dönemi Gladyo’suyla bugünkü yeni Gladyo’nun birbirinin devamı olduğunun bir işareti.

Düşünseniz­e, ABD, PKK-PYD üzerinden, Almanya ekonomi ve siyaset üzerinden Türkiye’yi sıkıştırır­ken, onların vekalet verdiği FETÖ ve PKK dahil tüm örgütler Türkiye’ye saldırırke­n, onların Altaylı, FETÖ’cü MİT’in üst düzey yöneticisi

atıyor. Olacak şey değil. Damadı öğretim üyesi

yakın arkadaşı FETÖ’cü MİT mensubu bu kadar önemli olmasa, derin geçmişi olan girer mi? Sır küpü, derin bir adamla karşı karşıya olduğumuz çok açık. Kolay kolay da konuşmaz. Polise veya savcıya özel bilgiler verdi mi bilmiyorum ama bana gelen bilgiler onun zaman kazandığın­ı hatta rolü oynadığını gösteriyor. Bir kere şu çok açık, Altaylı yakalanana kadar geçen 10 gün boyunca polis tarafından adım adım izlenmiş ve kaçma hazırlığı yaparken yakalanmış­tı. Ama ustaca diyebiliyo­r. Peki, FETÖ elebaşısı Gülen’le ilişkisi var mı? Yılların istihbarat­çısı FETÖ elebaşısı Gülen’i tanımıyor. Bu mümkün değil. O bunu gölgelemek için FETÖ’nün ikinci adamı dönemine uzanan ilişkisini öne çıkartıyor. Özcan’la yıllar içinde zaman zaman konuşur ama enteresand­ır damadıyla kızını istemeye gelmesine de şaşırır. Tabii sadece Özcan’la değil, FETÖ’cü birçok isimle de tanışıklığ­ı var. üniversite­sinin mütevelli heyeti ve yurtdışınd­a etkili üyesi gibi. Bu isimlerle ilişkisini açıklarken, özellikle söyledikle­rine dikkat çekiyor. Yaylacı ile bir iki kez görüşen Altaylı, onun;

gibi önemli bir tespitini aktararak FETÖ karşıtı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Daha önce neden söylemedi acaba?

Altaylı’nin Almanya’yla geçmişe uzanan derin ilişkileri de önemli. Bu konuda söyleyecek çok sözü olmasına rağmen o sadece şunlarla yetiniyor: Almanların kendisine ajanlık teklif ettiğini, kabul etmediğini, BND’nin Türkiye ekonomisin­i çökertmek için harekete geçtiğini, sokak eylemleri başlatacağ­ını, PKK-PYD ile büyük illerde ayaklanma çıkartacağ­ını ve medyada algı operasyonl­arı yapacağını söylüyor. Bunlar bilinmiyor ama o bunları söyleyerek acaba bir şeyler yapmaya mı çalıyor?

Şimdi gelelim işin en kritik yanına; Altaylı’nın 15 Temmuz gecesiyle ilişkisine. O gece da Ankara’daymış ve bunu tam olarak

14 Temmuz’da gelmiş ve darbe gecesini Ankara’dan izlemişti. Ama Altaylı ne hikmetse, Rus yazar

14 Temmuz’da Ankara’da olduğunu, Ankara’ya gelme nedeninin dostlarıyl­a görüşmek olduğunu,

ve gibi dostlarıyl­a görüştüğün­ü iyi hatırlıyor­du.

Acaba şu sorunun cevabını yargılama süreci verebilece­k mi? Kitabını CIA’ya onaylatan eski bir MİT mensubu 15 Temmuz darbe gecesi Ankara’da olması tesadüf mü? Ve FETÖ’cü MİT’çiyi kurtarma girişimi bir CIA operasyonu mu?

Geçmiş Zafer Bayramınız­ı ve Kurban Bayramınız­ı kutluyorum. PDKPXW RYXU#VDEDK FRP WU

SMS M29 MESAIDFHER­RN FRP PDKPXWRYXU THO kaçırmak için kendisini riske

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye