Adam adama benzemiyor ki
Sekreter, bir adamın kendisiyle görüşmek istediği haberini verince... “+angi adam” diye sorar, editör. Ve diyalog şöyle akar: SEKRETER: “Kim olduğunu bilmiyorum. Daha önce hiç görmedim, garip bir adam. Bir yazara pek benzemiyor doğrusu.”
EDİTÖR:
yor ama kimse yazara sen o kadar çok kitap ( ...................... ) ünlü oyunu
(6HNrHtHr) ile Teodor ((Git|r) böyle konuşturur.
Evet, artık yazarlar, yazara benzemiyor. Zaten çoğu “yazarkasa” olmanın derdinde. Ama sadece yazarlar değil. Karpuz alıyorsun, karpuza benzemiyor. Patlıcan patlıcana... Adama benzemeyen biri de, &+P’de bilmem ne komisyonu başkanlığına getirildi, iyi mi?
Bir acayip dönem ki... Bayram geliyor, bayrama benzemiyor. bakıyorsun (ruhunu satmış namussu] aElaN ]iEiGi) şaire benzemiyor. bakıyorsun solcuya benzemiyor, matine - suare ABD’nin gözüne bakıyor. bakıyorsun, milliyetçiye benzemiyor; FETÖ’nün kayığına binmek için parti kuracak kadar hem de! bakıyorsun, *azi
rimdir” sözünden habersiz. Haliyle... Bu ülkenin bağımsızlığı için direnen ülkesini çemkirirken, şikâyet eden peşinden gitmeyi marifet
sanıyor.
“Dindara” yahut bakıyorsun, Müslüman’a benzemiyor.
Dedikodu, iftira gani. Takva sandığımız o halleri de, yoksulluktan ibaretmiş, artık besbelli.
Gösteriş toplumunun maymunları oldular. geçiyorlar aramızdan.
Hani lan...
Şükür ki şükür çok da güzel insanlar var aramızda; dünyanın bir ucunda hiç tanımadığı insanların dramına yüreği kavrulan. Tıpkı... Hiç tanımadığı insanların yardımına koşup 22 Ağustos 1992’de şehit düşen gibi.
Ah o ah!
diyen yedi güzel adamdan &ahit (Zarifoğlu) abi mesela.
Mesela, (Şasa)... “Gözyaşı çetesi” kurmaya çalışmıştık onunla kaç gece yarısı.
Ve adam Emre. Bir de vardı. En az görüşüp en çok tanış olduklarımdan biriydi. Öfkesinden kelimeler yontar, mürailerin canına okurdu. Müthişti. Bir defasında şöyle yazmıştı: “Seni ve sarsılmaz çelik ve canım abim Akif