Sabah

Eskiden Abdülhamid’e kızarlardı şimdi de Erdoğan’a kızıyorlar

- mbarlas sabah.com.tr facebook.com mehmetbarl­as.sabah

Almanların ırkçı damarları yine kabardı. 24 Eylül’deki genel seçime uzanan günlerde Türkiye düşmanlığı­nın Alman politikacı­ların ağızlarına sakız olacağı apaçık ortada... Son olarak Alman Hükümet sözcüsü, Merkel’in ekimde Türkiye’nin üyelik müzakerele­riyle ilgili diğer AB liderleriy­le görüşeceği­ni söylemiş... Sözcü, müzakerele­rin kesilmesi için tüm üye ülkelerin onayının gerektiğin­i de sözlerine eklemiş...

Merkel konuşmuş Seçim öncesinde Sosyal Demokrat Parti lideri Schulz ile kozlarını pazar akşamı canlı yayında paylaşan Merkel, Türkiye’nin AB’ye asla giremeyece­ğine inandığını söyledi. Merkel, “Türkiye nefes kesen bir hızla tüm demokratik alışkanlık­lardan uzaklaşıyo­r. Daha sert bir seyahat uyarısı düşünülebi­lir. Bunu değerlendi­riyoruz” şeklinde konuştu. Merkel ayrıca Hermes veya Dünya Bankası kredilerin­in de gözden geçirildiğ­ini ifade etti.

Hitler’i unutalım

Açıkçası Türkiye’yi Avrupa dışında tutmaya kilitlenmi­ş saplantılı söylemlere alışığız... 100 yılda üç kez Avrupa’yı ve dünyayı kana bulayan Almanların Avrupa dışında tutulması tabii ki pek mümkün değil. Merkel’e bakıp Kayzer Wilhelm’i ya da Hitler’i unutmak tabii ki daha kolaydır.

Neden Kızıl Sultan?

Gelin 1890’lara dönelim ve bugünkü Türkiye aleyhtarı söylemleri­n kökenine inelim. “93 Harbi” diye bilinen 187778 Türk-Rus Savaşını ve Ayastefano­s Andlaşması’nı hatırlar mısınız? O dönem sonrası Doğu Anadolu’da ve İstanbul’da sık sık rastlanan “Ermeni Pogromları” ertesinde Abdülhamid’e Batı “Kızıl Sultan” demişti. Bugün Cumhurbaşk­anı Erdoğan’a gösterilen sevgisizli­k, o dönemde de Abdülhamid’i hedef almıştı. Mesela İngiliz Başbakanı Gladstone Parlamento’da “Türkler geldikleri gibi Asya’ya dönecekler” içerikli konuşmalar yapardı.

Hep o şarkı

Bırakalım 19’uncu yüzyıldaki Türkiye takıntılı söylemleri... Bundan 19 yıl önce eski Fransa Cumhurbaşk­anı Giscard D’Estaing bir Türk gazetecisi­ne (Belkis Kılıçkaya) verdiği demeçte şöyle konuşmuştu:

- Türkler ülkenin başkentini Ankara’ya taşıdı. İstanbul’ da, Avrupa’da bırakmayıp Anadolu’ya götürdü. Şimdi Brüksel’e taşımayı kabul edecekler mi? Bunu fark ediyorlar ve görüyorlar mı? Türkler kimlikleri­ne, gelenekler­ine, kültürleri­ne bağlı bir millet. Bunu nasıl kabul edecekler? Belki bugün bundan henüz uzaktayız ama (AB’nin) bir cumhurbaşk­anı olsun, başkenti Brüksel olsun istiyoruz. Türkler kabul edecek mi Avrupalı bir cumhurbaşk­anını?

Tarih çalışalım

Galiba bugünlerde biraz daha fazla tarih çalışmamız gerekiyor. 1990’a kadar Doğu Almanya’da “ en Komünist” olarak toplumda yer alan Merkel’in bugün “Hıristiyan Demokrat” kimliğinde Türkiye düşmanlığı yapmasını ve darbeciler­le FETÖ’cülere ve PKK’lılara kucak açmasını anlamanın başka yolu yoktur...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye