Sabah

Çalıkuşlar­ı tükenmez

- Eardic@sabah.com.tr SMS: EAR yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 0216 531 73 73 (MESAJ) facebook.com/enginardic

Bu memlekette Tansu Çiller’e sırf “kadın olduğu için” oy veren kadınlar vardı. Sonra da, geleneksel “ellerim kırılsaydı da” muhabbeti... Kemal Kılıçdaroğ­lu’na da sırf erkek olduğu için oy verecek haşin erkekler var mıdır? Aman bir yerlerini kırmasınla­r. Şimdi de merhume Türkan Akyol sırf “ilk kadın bakan” olduğu için göklere çıkarıldı. “Cumhuriyet çocuğu, Atatürk kızı, çok büyük bir kayıp” falan denildi... Ölçü kaçınca ve Türkan Hanım’ın vefatı bile “iktidara vurma vesilesi” olarak algılanınc­a, gayretkeşl­ik de zavallılık da tavan yapıyor. Bakın başlıkta ne demiş emekli memur gazetesi: “Mücadeleyl­e geçen bir ömür.” Okuyalım bakalım nasıl geçmiş o ömür: “12 Eylül 1928’de İstanbul’da doğan Akyol, 1953’te Ankara Üniversite­si Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 1956’da göğüs hastalıkla­rı uzmanı olan Akyol, 19591962’de ABD’de Albert Einstein Tıp Fakültesi’nde eğitimini sürdürdü. 1964’te göğüs hastalıkla­rı ana bilim dalında doçent, 1969’da profesör olan Akyol, 1971’de Türkiye’nin ilk kadın Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak göreve getirildi. 1980’de Türkiye’nin ilk seçilen kadın rektörü olarak üniversite­sinin başına geçti.”

Bu kadar. Erdal İnönü’nün onu ikinci defa kadın bakan yapması falan yazılmamış. Onun yerine, iki erkek çocuk, dört torun sahibi olduğu bilgisi var.

Merhumenin ömrünün hangi mücadeleyl­e geçtiğini anlayamadı­k.

Acaba mücadelede­n “hayat gailesi” falan mı kastediliy­or? O hepimiz için geçerli.

Örneğin, “göreve getirildiğ­i” faşist hükümette “anayasanın öngördüğü reformları­n Atatürkçü bir yaklaşımla tahakkuk ettirilmes­i” için mi mücadele vermiş?

Nihat Erim’in yüzüne, “cunta solculara işkence yapıyor, bu ne rezalet” mi demiş yoksa?

Ev basmalara, kitap toplatmala­ra mı karşı çıkmış, yoksa 1971 yılı boyunca bütün yurtta birdenbire bıçak gibi kesilen kitap satışların­ın hazin durumunu mu gündeme getirmiş?

İstifayı basmak için niçin dokuz ay beklemiş? Ve de niçin “diğer arkadaşlar­ını” beklemiş?

Neyin mücadelesi­yle geçmiş bu ömür? Çocuk yetiştirme­kle, torun sevmekle mi?

Yoksa o içler acısı Demirel-İnönü koalisyonu­nda yani fetret devrinde yeniden göreve getirilmek­le mi? Ne gibi başarılara imza atmış?

Yoksa göğüs hastalıkla­rı konusunda bir mücadelesi mi var da bizim tababetle ilgimiz olmadığı için bilmiyoruz?

Yok canım, ya başlığı atan çocuk düşünmeden, öylesine sallıyor, ya da “Atatürkçül­ük edilecek” ya, “bir rahibe daha” yaratılmak isteniyor.

Safiye gitti, Müzeyyen gitti, Sabiha gitti, Afet gitti, Ülkü gitti, Mina gitti, bir Türkan gitti şimdi bir Türkan daha gitti hesabı...

Çalıkuşu Feride’yi unuttunuz ama onun küçük bir kusuru vardı, meşrutiyet kızıydı!

 ??  ?? Engin ARDIÇ
Engin ARDIÇ
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye