Erdoğan’dan İslam dünyasına BİRLİK ÇAĞRISI
SABAH 13 CMYK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam ülkelerinin ayrışmaya ve gerilime değil, birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu belirterek, “Myanmar’da Müslüman kardeşlerimizin çektiği zulüm, işkence ve sürgünlerin son bulması için de hep birlikte gayret göstermeliyiz” dedi. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 1. Bilim ve Teknoloji Zirvesi dün Kazakistan’ın başkenti Astana’da gerçekleştirildi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in ev sahipliğindeki zirvede Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Erdoğan temsil etti. MADURO DA ZİRVEYE KATILDI Zirveye, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bangladeş Cumhurbaşkanı Abdul Hamid, Bosna Hersek Başkanlık Konseyi Üyesi Bakır İzzetbegoviç, Moritanya Devlet başkanı Muhammed Abdulaziz, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Pakistan Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin de aralarında bulunduğu liderler katıldı. Zirveye Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun da katılması dikkat çekti. Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şöyle dedi: OKUMA İKİNCİ PLANA DÜŞÜNCE: Bizler ilk emri ‘ikra’, yani ‘oku’ olan, ‘beşikten mezara kadar ilim öğrenmeyi’ tavsiye eden bir dinin mensuplarıyız. İslam medeniyeti özünde bir ilim ve irfan medeniyetidir. Ne zaman ki Müslümanların hayatında okuma, araştırma, sorgulama ikinci plana düşmüştür, işte o zaman gerileme ve çöküş de başlamıştır. KAZANÇ UĞRUNA SAVAŞ OLMAZ: İnsanın gayesi dünyanın nimetlerinden istifade ederken onu korumak ve gelecek nesillere en iyi şekilde devretmektir. Çevreye kirleten, doğal kaynakları düşüncesizce tüketen, kazanç uğruna savaşı, çatışmayı, katliamları meşru gören bir kalkınma modelini biz asla benimseyemeyiz. Öyleyse bizlerin dayanışmayı, yardımlaşmayı, paylaşmayı esas alan bir anlayışla hareket etmesi gerekiyor.
SİBER TEHDİT: Özgürlük asla sorumsuzluk veya hukuksuzluk demek değildir. Hızlı, erişilebilir, bilinçli ve güvenli internetin birey, toplum, devlet açısından vazgeçilmez olduğu ortadadır. Bununla birlikte internetin ve sosyal medyanın İslam düşmanlığının aracı olma yanında DEAŞ, El Kaide, FETÖ gibi terör örgütleri tarafından etkin kullanıldığını da biliyoruz. Siber güçlere karşı hukuki ve teknik altyapımızı güçlendirmeliyiz.
AYRIŞMA DEĞİL BİRLİK: Barış, istikrar ve güvenlik olmadan kalkınma ve ilerleme de olmaz. İslam ülkelerinin şu dönemde ayrışmaya ve gerilime değil, birlik beraberliğe ihtiyacı var. Son dönemde yaşadığımız hadiseler bunu bir kez daha ortaya koymuştur. Körfez bölgesinde yaşanan kriz hepimizi derinden üzmüştür. İİT dönem başkanı olarak Körfez bölgesinde yaşanan krizin bir an önce çözüme kavuşmasını arzu ediyoruz. Dünyanın her yerinde Müslümanların sıkıntı içinde yaşadıkları bir dönemden geçiyoruz. İslam ülkeleri olarak bizim dayanışmamızı seferber etmemiz gerekirken enerjimizi bu tür krizlerle heba etmemeliyiz.
MYANMAR İÇİN MÜCADELE: Myanmar’da Müslüman kardeşlerimizin çektiği zulüm, işkence ve sürgünlerin son bulması için de hep birlikte gayret göstermeliyiz. Baskı ve katliamlardan kurtulmak için topraklarına sığınan Müslümanlara gerekli kolaylığın gösterilmesi yardım teklifimizi Bangladeş makamlarına ilettik. İslam ülkeleri olarak elimizden gelen tüm imkânlarla bu zulmün son bulması için birlikte mücadele
etmeliyiz. ZİRVEDE, Türk heyetinin girişimi neticesinde Myanmar’daki insani krizle ilgili bir rapor hazırlandı. Bu rapor da zirvede oybirliğiyle kabul edildi. Raporun kabul edilmesinin ardından kısa bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu tür zirveler karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak, geleceğe yönelik hedeflerimizi ele almak bakımından elbette önemlidir. Ancak burada alınan kararların kalıcı olması ve gelecek kuşaklar için önemli izler bırakması hepimizin gayretlerine bağlıdır. Bu masa etrafındaki tüm kardeşlerimin bu zirvede alınan kararların uygulanmasının takipçisi olacağına inanıyorum” dedi. Zirvenin sonunda, önümüzdeki 10 yıl içinde İslam ülkelerinin bilim ve teknoloji alanındaki çalışmalarını geliştirecek adımları öngören Astana Deklarasyonu kabul edildi. Bilim ve teknolojinin gelişimine katkı yapan Müslüman bilim insanlarına da ödül verildi.