Zulümden kaçışta umudun adı: İBRAHİM BEBEK
Myanmar askeri güçlerinin ve Budist çetelerin 17 gündür sürdürdüğü katliamdan kaçan Arakanlı Müslümanlar’ın, Naf Nehri’ni geçişleri sürüyor. Ölümden kaçarak kampa sığınan binlerce Arakanlı gününün tamamını kamp içinde dolaşarak yemek ve içecek su arayarak geçiriyor. Muson yağmurlarının aralıksız devam ettiği bölgede, Arakanlı mültecilerin yaptıkları ev, sadece iki bambu ağacı ve bir çatıdan oluşuyor. ÇOCUKLARIM İÇİN... Eşini ve birçok akrabasını Budist çetelerin saldırılarında kaybeden Ayşe Ayuf, 8 günlük bir yürüyüşün ardından Bagladeş’e ulaşmayı başarmış. Yol boyunca açlıktan ölmemek için ot yediklerini anlatan Ayşe Ayuf, “Eşimi ve birçok akrabamı Budist çeteler öldürdü. Köyümüz yakıldı. Çocuklarım yaşasın diye yola çıktım. Yolda aç kaldık, ot yedik, ormanda ne bulduysak onu yedik. Şimdi mülteci kampındayım. Yemek olarak sadece pirincimiz var. O da bugün var, yarın yok. Pirinç biterse o zaman dolaşmaya başlayacağım yiyecek bir şeyler bulmak için. Burada çocuklarımın açlıktan ölmesine izin vermeyeceğim” diye konuştu. Myanmar’daki katliamdan kaçan Arakanlı Müslüman kadınlar, kaçış yolunda son 15 gün içerinde 100 bebek dünyaya getirdi. Bu kadınlardan biri olan Nurbahar Nurislam 10 gün önce saklandığı ormanda doğum yaptı. Yeni doğmuş yavrusu kucağında Bangladeş’e ulaşan Nurislam, bebeğine İbrahim adını verdi. Kocası ve 6 çocuğuyla birlikte özgürlüğüne kavuşan anne, “Myanmar Ordusu köyümüzü saldırınca eşim ve 5 çocuğumla yola çıktık. Doğum zamanım gelmişti ama canımızı kurtarmak için yola düştük. Evden çıktıktan sonra yürüyüşün 4’üncü gününde ormanda 6’ıncı çocuğumu doğurdum. Diğer Arakanlı kadınlar bana yardım etti. Biz çok acı çektik umarım bebeğim acı çekmez, hepimize umut olur.” dedi.