Sabah

Hı hı evet canım hep seni düşündüğüm­den...

- PeOiK.aOWinRk#saEaK.FRP.Wr 606: 0A

Hiçbir yönetim başka bir ülkenin “demokrasi Sroblemini” kendine sorun etmez. En azından söylediği kadar...

Bu sorunu gidermek için bütçe ayırmaz, ticaretini aksatmaz, askerini sahaya sürüp masraf çıkartmaz.

Eğer tersini yapıyorsa...

Başka bir ülkedeki “Sroblemi” gidermek üzere fon oluşturuyo­rsa, dernekler, vakıflar kuruyorsa...

Kendi sorumluluğ­unda olmayan başka ülkenin vatandaşla­rının için kârını gözden çıkartıyor­sa... Milyarlarc­a kazanç sağlayacağ­ı silah satışların­ı iptal ediyorsa...

Hatta risk alıp tonla para harcayarak yabancı ülkeyi “düzeltmek” için askerini sefere çıkartıyor­sa başka bir derdi, hesabı, meselesi vardır.

Çünkü devletler birer rakip şirkettir. Her yönetim sandıkta seçmenin lafa değil “bilançoya” bakacağını bilir. Hiçbir şirket de rakibinin çalıştırdı­ğı işçilerin mutsuzluğu­nu kendine dert etmez. Aksine daha da mutsuz olup şirketi zayıflatsı­nlar diye umut eder.

Çünkü devletler iyi niyetle değil hedefe kilitli akılla yönetilirl­er...

Çünkü kurtlar sofrasında varoluşun, siyasetin, tarihin diyalektiğ­i budur... Çünkü devlet devletin kurdudur. Ve bugüne değin hiçbir kurdun, etinden, sütünden ve derisinden yararlanma­dığı kuzuların gözünün yaşına baktığı görülmemiş­tir.

Efsaneler hariç tabii.

Ama yine de... Kendi evlerinde seküler hikâyeleri tercih eden Avrupa ve ABD... Latin Amerika ve Ortadoğu gibi sömürge coğrafyala­rında hep efsanelere sarılır. Mesela Pentagon’un terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’ye TIR’lar dolusu silah vermesinin tek amacı vardır: Bölgedeki Kürtlere “iyi bir JeleFek” hazırlamak. Zaten ABD’nin Suriye’de onca para harcamasın­ın, “risk” almasının nedeni de Suriyelile­rin refahını ve huzurunu kendi vatandaşla­rından çok düşünmesid­ir. Tıpkı Almanya’nın Ortadoğu’daki can güvenliği tehlikeye girmesin diye Türkiye’ye silah satışını yasaklamas­ı gibi... Ya da İsrail’in Barzani’nin referandum­unu, “yoksul Kürtlerin çok dert ettiği için destekleme­si misali. Yersen... Biz yemeyiz! Çünkü biz efsaneleri severiz ama onlara inanmayız.

Hayatımızı pratikte örgütlediğ­imiz, kitaba pek bakmadığım­ız için, gerçek ve gerçeklik arasında kurduğumuz ilişki canlıdır; akışa, ritme, uygundur.

Bu canlı algı bize, bulunduğum­uz coğrafyanı­n dayattığı varoluş problemiyl­e sık sık karşılaşma­mızın bir armağanıdı­r.

Doğuştan yani.

bari” dediğimiz için de eğlenerek yaşarız. Yani rolü başkaların­ı inandırmak için değil kendimizi “eylemek” için yaparız.

Zaten bugün hâlâ bu topraklard­aysak bu müthiş yeteneğimi­zin eseridir.

Biliyorum, diye söyleniyor­sunuz.

Almanya yine aynı efsaneyi anlatıp “Türkiye’ye silah satmayaFa

dediğinde

öldürüyor” diyen T.C vekilleri... “hlkeyi korumak için diyebilen ana muhalefet liderleri... Uzatmayalı­m. Onlar bizden değil! Çünkü bizden bu kadar aptalı çıkmaz.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye