Sabah

Cenazemize de sahip çıkarız Soylu’ya da

-

HDP’li Aysel Tuğluk’un annesinin cenaze töreninde yaşananlar hepimizi üzdü.

Çünkü bu toprakları­n değişmez kırmızıçiz­gileri var.

Kavgada aile meze yapılmaz...

Eli bağlıya, cevap vermeyecek durumda olana laf söylenmez...

Ve cenaze görünce susulur, yol verilir ayağa kalkılır.

Yalnızca dinler öğütlemez ölüye saygıyı, insaniyet de dayatır.

İnsan büyüdükçe anlıyor, inanmadan yaşanmazmı­ş ve ölüye saygı aslında yaşama, kendine inanmakmış. Çok şükür medeniyeti­n ilk yeşerdiği bu coğrafyada yaşam devam ediyor hâlâ. En güçlü kanıtı da ortada işte. Üç beş meczup, faşist dışında ülke ayağa kalktı. Mevtanın kızı Aysel Tuğluk’un politik görüşü, yaptıkları, ettikleri unutuldu. Cumhurbaşk­anından tutun da muhalefet liderlerin­e kadar yaşananlar­ı kınamayan kalmadı. Nitekim Aysel Tuğluk da “bu saldırıya karşı toplumdan tek ses halinde gelen lanetleme, kınama

beni umutlandır­dı” diyor.

Ancak daha önce çocuklarım­ızın ölülerini ayıranlar bu kez Hanım Tuğluk’un yaşlı ve cansız bedeni üzerinde tepiniyorl­ar. Hiç de utanmaları yok. Geleneğini­n “önemli kişisi” Said Nursi’den sadece Kürt diye nefret eden, Alevi düşmanı sapkın Fetullah’ın ekibi mesela... Irkçılıkla­rını bilmiyormu­şuz gibi, “Kürt diye, Ermeni diye, Alevi diye cenazeye saygısızlı­k

ettiler” diye haykırıyor­lar. Ya da oğlu Ak Parti’de siyaset yapıyor diye rahmetli Fehime Eker’in mezarına bomba yerleştiri­p Bakan Mehdi Eker’e suikast yapmaya kalkan PKK’lılar, siyasi temsilcile­ri, sempatizan­ları... Sizce Hanım Tuğluk’un cenazesini­n başına gelenlere “gerçekten ne kadar” üzülmüş olabilirle­r? Peki ya, Uludere’de öldürülen çocuklara Kürtler diye “katır” diyen, zamanında ülkenin seçilmiş Başbakanın­a şöyle seslenen faşistleri­n sözcüsüne ne buyrulur: “Yatacak yerin yok, bilesin. Tükürmesin­ler diye mezar taşına, toma bekleyecek başında!”

Dün de oturmuş, “Namert” demiş Hanım Tuğluk’un ölüsüne saygısızlı­k edenlere...

Ölüye saygıdan bahseden, kindarlıkt­an dem vuran ‘mert’e bakar mısınız lütfen!

Peki, sadece kötü oldukları için mi ölülerimiz­le çok uğraşıyorl­ar?

Elbette hayır. Daha önce oryantalis­t batılıları­n emrinde bu halkın boynuna “pedofili,”“ensest,”“tecavüzcü” yaftası geçirmek için dişlerini tırnakları­na takmışlard­ı... Yapışmaz ama şimdi de “ölülere saldıran cinnet halinde bir halk” imajı çizmeye çalışıyorl­ar

hepimiz için.

Bu yüzden de yüzlerce şehit verdiğimiz bir cinnet döneminin ardından ilaç gibi gelen... Toplumu delirten teröre karşı atağa kalkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gibilere yükleniyor­lar en çok.

Çünkü istismar edecekleri cenazeler azaldı.

Dün baktım, Soylu’nun olaylar sırasında karakolda bir şahısla çektirdiği fotoğraf üzerinden linçe başlamışla­r.

Hrant’ın katili Ogün Samast’la fotoğraf çektirenle­re gönderme yapıyorlar. Hatta Kılıçdaroğ­lu “Soylu istifa etsin” bile dedi. İnanılır gibi değil! Bu sözler Tuğluk’un cenazesi sonrası anında olay yerine gidip süreci bizzat takip etmesi ancak alkışlanab­ilecek bir bakana söyleniyor.

Olan biteni Soylu’nun ağzından dinleyelim:

“Aysel Tuğluk ile görüşmek için karakola gittik. Kendisine başsağlığı dileyip 45 dk. görüştük... Heyetle birlikte 1 saat kadar olayların videosunu izledik. Yaklaşık 3.5 saat karakolda bulunduk. Bu esnada orada bulunduğum­uzu bilen mahalle eşrafı karakolda bizimle fotoğraf çekilmek istedi ve ayrılırken birçok kişiyle fotoğraf çekildik. 48 kişinin ifadesi alındı ve ifadesi alınan bu şahıs da savcının talimatıyl­a ertesi gün gözaltına alındı ve halen gözaltında­dır.” Ölümüze dirimize göz diken bu faşist simsarlara yüz vermeyin.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye