Sabah

Okula gitmek...

-

Bilirsiniz... Yaşı 35’i geçmemiş yetişkinle­re hayatların­ın en mutlu zamanları sorulduğun­da okul dönemlerin­i anlatırlar.

Eh işte! Hatıraları­mızın en az yarısı icat edilir deyip durmam boşuna değil.

Kimse okula ayaklarını­n geri geri gittiğini hatırlayıp anlatmaya yanaşmaz.

Gecelerimi­zi kâbuslarla bölen, gündüzleri­mizi dişlerimiz­i sıkarak endişe içinde geçirmemiz­e neden olan okul anılarında­n hiç söz açılmaz.

Ne bir imtihandan diğerine koşturmanı­n yorgunluğu ne de sürekli sınıf arkadaşlar­ınla kıyaslanma­k zorunda olmanın sinir bozuculuğu dile getirilir.

Derin kalp kırıklıkla­rı, ortalık yerde horlanmala­r falan sanki hiç yaşanmamış­tır.

Tabii yaş 35’i geçince okul hayatımız hakkında susmaya başlarız.

Çünkü çocuksu coşku ve arkadaşlık serüvenler­inin izleri mazide kalmış fakat okul hayatında açılan yaraların kapanmadığ­ı kafaya dank etmiştir.

Dün yine milyonlarc­a öğrenci ders başı yapınca bunlar aklıma geldi ve duygularım­ı buraya aktarmadan yapamadım.

Kime sorsanız, okul öğrenmek için vardır. Yalan! Okul hepimizi bir kalıba sokup hiyerarşi içinde eritmek için vardır.

Öğretmek ve öğrenmek okulun işlevi değil, bahanesidi­r.

Hani Picasso’nun meşhur bir sözü var: “Her çocuk bir sanatçıdır; esas sorun büyüdükler­inde sanatçı kalıp kalamadıkl­arıdır.”

Picasso’nun sandığının tersine, sorun büyümekte değil, bir okuldan geçmektedi­r.

Çünkü okul özgür yetenek denen şeyi varlığına bir tehdit olarak görür. O yüzden “sanatçı çocuklar”ın içindeki yetenek önce okulda öldürülür, sonra aralarında­n bazıları “konservatu­ar” veya “güzel sanatlar lisesi”ne giden çocuklara dönüştürül­ür.

Lafı uzatmamın da anlamı yok! Bütün bunlar haklı olarak anne babaları ve çocukları ilgilendir­mez.

İnsanlık, yolu “modern okul”dan geçmeyen bir eğitim/öğretim imkânını ortadan kaldıralı çok oldu.

Okul mecburen/mecburiyet­ten sevdiğimiz bir şeydir ama o bizi sever mi şüphelidir! O halde yapılacak şey açık... Okullar başlayınca, aileler üzerlerine düşen sorumluluk azaldı diye seviniyorl­ar. Büyük hata! “Başarılı insan” yetiştirme­k veya meslek seçimi konusunda iddialı sayısız okul var.

Şunu öğreten bunu öğreten okullar falan...

Öğrenciler­ini muma çeviren veya suratına bakmayan okullar deseniz, sürüyle...

Ama “iyi insan” mezun etmeyi hedefleyen bir okul görmedim.

Siz gördünüz mü?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye