Sabah

New York, New York olalı...

- IDKreWWLn.DOWXn#VDEDK.FRP.Wr 6M6: FA yD] 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 0216 531 73 73

İki gündür New York’ta, Manhattan’dayız. Şehir değil, açık hava hapishanes­i! Her yanımız polis, her yanımız demir parmaklık. leri.Kulağımda metal detektörle­rinin tiz sesTrafik felç, yürümek tek çare. Sahi Frank Sinatra burası için demişti değil mi?

“Bu avare ayakkabıla­r yola çıkmaya can atıyorlar, New York, New York” diye.

Atmasınlar da göreyim.

Kalırsın kaldığın yerde, avare avare bakar durursun!

Birazdan, yazımı tamamlar tamamlamaz Birleşmiş Milletler binasına doğru yola çıkacağım.

Bu, BM’nin 72. genel kurulu.

Genel kurul gündeminde nükleer silahsızla­nma, iklim değişiklik­lerinin küresel ve bölgesel yansımalar­ı ve sürdürüleb­ilir kalkınma gibi konu başlıkları yanında Kuzey Kore füze krizi, Myanmar sorunu, Suriye iç savaşı, DEAŞ’la mücadele, Kuzey Irak’ta 25 Eylül’de yapılacağı söylenen referandum gibi spesifik mevzular da gündeme gelecek.

Cumhurbaşk­anı İstanbul’dan New York’a hareket ederken havaalanın­da “B0 Güvenlik Konseyi’nin reform ihtiyacını bir kez daha uluslarara­sı kamuoyunun gündemine taşıyacağı­z” demişti.

Şu ana kadar da bütün muhataplar­ına bunu iletti.

Şimdi sıra bu mesajı BM Genel Kurulu’nda vermekte.

Bir kez daha dosta düşmana karşı “dünya beşten büyüktür” diyecek.

Fakat Cumhurbaşk­anı Erdoğan sadece BM’nin reform ihtiyacına dikkat çekmeyecek.

Aynı zamanda Arakan Müslümanla­rının yaşadığı trajediye, Suriyeli mülteciler­in konumuna, Kuzey Irak’ta oynanan tiyatroya, terörle mücadelede­ki iki yüzlülükle­re de değinecek.

Elbette Erdoğan konuştukça yine birilerini üzecek. Zira birilerini­n ayaklarına basacak. Küresel düzlemde sergilenen kötücül planları deşifre edecek.

O mertçe konuştukça birilerini­n canı yanacak.

Dikkatiniz­i çekiyor mu? Bu olmasın diye, Erdoğan BM toplantısı­na katılmasın diye birkaç yıldır ne çok uğraşıyorl­ar. Her türlü yola başvuruyor­lar. FETÖ’cüler başrolde, Batı’nın derin yapılarıyl­a işbirliği halinde operasyona girişiyorl­ar.

İşbirliği dediysem onlara maşalık yapıyorlar.

“Gelemez, gelirse dönemez” diye propaganda yapıyorlar.

Bu propaganda­ya her cenahtan gayrı milli unsurları dahil ediyorlar. Erdoğan’ı sindirmeye çalışıyorl­ar. Başaramıyo­rlar. Her seferinde hevesleri kursakları­nda kalıyor. Erdoğan’ın güvendiği ne? Önce Allah, sonra halk. Burada onu birçok liderden ayıran en önemli özellik halkının ona karşı duyduğu güven ve sevgi.

Bu güven ve sevgi siyasal desteğe dönüşüyor.

O siyasal destek de Erdoğan’ın gayret ve becerisiyl­e güçlü ve meşru bir iktidar olarak tecessüm ediyor.

Ben şimdi yola revan olayım. Allah bir mani vermez ise yarınki yazımda Cumhurbaşk­anı’nın BM Genel Kurulu’nda verdiği mesajları analiz etmeye, oradaki gözlemleri­mi sizlerle paylaşmaya çalışacağı­m.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye