Biz içerdeyken evleri yaktılar

SABAH, Bangladeş’e kaçan Arakanlı Müslümanların tedavi gördüğü hastaneye girdi. Yaralıların büyük kısmı evlerinin ateşe verilmesi sırasında vücutları yananlar

Myanmar’dan 500 bini aşan Arakanlı Müslümanın sığındığı Bangladeş’teki hastaneler, Myanmar ordusunun ve Budist çetelerin imza attığı katliamlarını en net biçimde ortaya koyuyor. 1 aylıktan 70 yaşına kadar yüzlerce Arakanlı tedavi olma ümidiyle hastane koridorunda bekliyor. Kimi bıçak ya da silah yarasını taşıyor, kimi kundaklanan köyünde vücudunda derin yanık izleriyle kurtulabildi. Birçoğunda günler süren kilometrelerce yolculuk nedeniyle el, ayak ve yüzlerinde ortaya çıkan yaralanmalar var. Ölümden kurtulan yaralı Arakanlıların hikayeleri tüyleri diken diken ediyor.

‘VÜCUDUM ERİDİ’

Cox’s Pazar Hastanesi’nde yatan Arakanlı Shajan Begüm’e (40) “Evimizde çocuklarım ile birlikte oturuyordum. Birden bir gürültü gelmeye başladı. Ne olduğunu anlayamadık. Evin her tarafı yanıyordu. Ben kapıyı açmak için tüm gücümle yüklendim. Her taraf kara dumanla dolmuştu. Nefes almakta zorlanıyordum. Vücudumun yavaş yavaş eridiğini hissettim. Son bir güçle kapıya doğru koştum. Her tarafım alev içindeydi. Kapı devrildi. Koştum daha çok koştum kendimi pirinç tarlasındaki su birikintisine attım. Korkunç bir ses çıktı. Etimin haşlandığını hissettim. Cehennemi yaşadık. Bayılmışım. Beni uyandırdılar sonra bu halde 8 gün boyunca yürüdüm ve Bangladeş’e ulaştım” dedi. Begüm, kendisi gibi Myanmar ordusunun ve Budist çetelerin saldırılarından kurtulan yaklaşık 100 Arakanlı ile birlikte aynı hastanede yatıyor.

Hastanede bıçaklanan, kurşunlanan birçok kişi bulunsa da tedavi görenlerin büyük bir kısmı vücudunda yanık bulunan hastalardan oluşuyor. Henüz 15 aylık Muhammet Hares’in de vücudunun neredeyse tamamı yanık. Oğlunun yaklaşık 10 gündür hastanede tedavi gördüğünü anlatan Nur Fatima, “Çeteler geldi evimizi, köyümüzü yaktı. Biz evin içindeydik. Oğlumun olduğu yere büyük bir ateş parçası düştü. Ölümden son anda kurtardım. Sonra diğer köylüler ile birlikte yürümeye başladık. Günlerce ormanda saklandık. Oğlum ağlaması duyulmasın diye hep üstüne kapandım. Tekne ile karşıya geçtik. Sağlık görevlileri bizi görünce buraya getirdiler. Oğlumun bir an önce iyileşmesini istiyorum” dedi.