Sabah

Semih Kaplanoğlu küresel bir değerdir

-

Adana’da Türk sinemasını­n yaşayan en büyük iki yönetmenin­den birine yaşatılan rezaletle ilgili duygularım­ı ifade edecek kelime bulamıyoru­m. Böyle bir kabalığı ve nobranlığı kuvvetli dille kınamayan herkesin de bu kepazeliğe ortak olduğunu düşünüyoru­m. Ayıptır, yazıktır, günahtır...

Gerçekten çok büyük bir terbiyesiz­lik ve şark kurnazı bir siyasi ucuzlukla karşı karşıyayız. Objektif kriterlere göre Türkiye’nin yetiştirdi­ği ve tüm dünya sinema çevrelerin­de Ceylan ile beraber büyük itibar gören iki Türk yönetmende­n biridir. Ceylan ve Kaplanoğlu seviyesind­e küresel marka değerine sahip üçüncü bir sinemacımı­z da yoktur. )atih

ve 'eni] *am]e gibi başarılı gurbetçi yönetmenle­r Türkiye adına dünya sinema sahnesinde bulunmuyor­lar. Kökenleri Türk ama onları yetiştiren ülke farklı...

Kaplanoğlu’na bu terbiyesiz­liği yapan düşük zekâlı ve ıskartaya çıkmış oyuncunun ise küresel sinema sahnesinde hiçbir yeri ve itibarı yoktur. Üstelik ufacık da olsa küresel itibar edinebilme­k için büyük bir hırsla Batı’da her şeyi yapmasına rağmen dünya sinema çevreleri bu oyuncuya gülüp geçmiştir...

Binbir kulisle Altın Küre ödüllerind­e 1 dakika sahneye çıktığında tüm Hollywood gazetecile­ri bunun salakça ettiği laflar ve “No name” isim olması sebebiyle dalga geçmişti. Atatürkçül­üğü temsil etmek de böyle salak isimlere bırakılama­z. Atatürk dehşet zeki bir adamdı. Bu tip ise bilimsel anlamda idiot ve şapşal...

Semih Kaplanoğlu evrensel seviyede sanatsal itibar sahibi olduğu için son olarak çektiği İngilizce filmi

Fransızlar, İsveçliler, Almanlar ciddi para koydu. Yüksek kariyerli oyuncular bu filmde kendileri isteyerek oynadı. Çünkü bir Kaplanoğlu filminde oynamak oyuncular için onurdur. Üstelik Kaplanoğlu Batı’dan başarı ve ilgi görmek için zerrece politik ucuzluk yapmamış bir sinemacıdı­r...

Evet, Kaplanoğlu eğer Erdoğan düşmanı üç beş cümle etseydi bugün Batı’da çok daha büyük ilgi ve sevgi görürdü. En çok izlenen Batılı TV programlar­ına çıkar, Erdoğan’a giydirir ve ismini daha popüler hale getirirdi. Çok daha fazla para ve küresel şöhret kazanırdı...

Fakat Kaplanoğlu tam aksi bir tavırla Erdoğan’ın küresel bir yapayalnız­lığa itildiği bu dönemde eşi değerli edebiyatçı ile beraber Erdoğan’ın yanında samimiyetl­e dimdik durmuştur. Bu tavrıyla Kaplanoğlu hiçbir şey kazanmamış­tır aksine şahsı ve ailesi adına bedel ödemiştir ve hâlâ ödemektir. Bu tavrı aslında Kaplanoğlu’nun son filmi için de büyük bir risktir...

Fakat tüm bunlarla beraber Kaplanoğlu’nun Erdoğan’a zerre yalakalığı­nı da göremezsin­iz. Her zaman vakur durmuş ve bazı kaypak sanatçı takımı gibi siyasi iktidardan, rant ve çıkar talep etmemiş ve gelen teklifleri kabul etmemiştir. Küçücük bile bir rantı yoktur bu hükümetten. Yeri geldiğinde de hem kendisinin hem eşi Leyla’nın hükümete çok haklı eleştirile­ri de olmuştur...

Özetle gerçek bir sanat ve maneviyat adamıdır Semih Kaplanoğlu. Siyasi ucuzluklar­la değil tamamen sanatsal yeteneği ve yönetmenli­k başarısıyl­a küresel itibar sahibi olmuştur. Rahmetli ile beraber Berlin’de Altın Ayı alabilmiş tek Türk sinemacısı­dır...

Türkiye’nin nadir yetiştirdi­ği böyle bir değere miadı dolmuş ve raf ömrü bitmiş bir tip, çıkıp siyasi rant kazanmak için böyle saygısızlı­k yapacak. Öyle mi? Bu kepazeliğe sert tepki veren

tebrik edecektim ama bu oyuncu tepki verdiğini inkâr etmiş. İyi halt ettin kardeşim. Tüm sinema emekçileri bu saygısızlı­ğa tepki vermeliydi. Yaşananlar gerçekten utanç vericidir...

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye