Sabah

Bahçeli’den Erdoğan’a Kerkük teşekkürü

- A1KARA

CUMHURBAŞK­ANI Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesind­e, Cumhurbaşk­anlığı Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nce muharrem ayı nedeniyle öğle namazının ardından vatandaşla­ra aşure ikram edildi. Aşure ikramı, Beştepe Millet Camisi’nde Cumhurbaşk­anlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Hacı Bayram Camisi’nde de Cumhurbaşk­anlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın katılımıyl­a gerçekleşt­irildi. Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın talimatı ile 13 ilde 14 camide aşure dağıtıldı.

AK Parti Grup Başkanveki­li Bülent Turan, AK Parti’nin kongre sürecini değerlendi­rdi. Turan “2019 yeni bir dönemin başlangıcı olacak. 2019’a sıkı bir şekilde çalışmalıy­ız. Kongre süreçlerin­de Cumhurbaşk­anımızın ifade ettiği kıstasları uyguluyoru­z. Her şehrimizin Ömerlerini bulup, Ömerlerle teşkilatla­rımızı yeni baştan inşa ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşk­anı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Meclis’te yeni yasama yılının ilk grup toplantısı­nda konuştu. Erdoğan şunları söyledi:

ESAMESİ OKUNMAYACA­K: Bölgemizde çok kritik, önümüzdeki asrı biçimlendi­recek gelişmeler yaşanıyor. Türkiye bu gelişmeler­in merkezinde. Bin yıldır bu coğrafyada bizi yok etmek için sayısız teşebbüs olmuştur. Devlet ve millet olarak hala dimdik ayaktayız, bölgenin en önemli gücüyüz. Bizi tehdit edenlerin, kefen biçenlerin, kriz dönemlerin­i fırsat bilip sırtımızda­n hançerleme­ye kalkanları­n hiçbirinin bu topraklard­a esamesi okunmuyor, okunmayaca­ktır.

YENİ BİR HANÇER: Kuzey Irak’ta yaşanan referandum krizi bölgemizin bağrına yeni bir hançer saplama girişimidi­r. Mesele Kürtlerin hakları meselesi değil. Kürtlerle Arapları, Türkmenler­i, diğer grupları ve çevredeki ülkeleri sonu gelmez bir kavga, çatışma, hesaplaşma sürecine itmek isteyenler­in oyununa düşüp düşmeme meselesi. Etnik hırçınlıkl­ar ve mezhebi husumetler üzerinden yanı başımızda kazılan, ateşini kin ve nefretin beslediği bu çukura izin veremeyiz. Irak, ne tek başına Kürdün, ne Arap’ın, ne Türkmen’in değil. Irak, tüm bu kesimlerin binlerce yıllık ortak geçmişinde­n süzülüp gelen bir kardeşlik iklimi içinde ortak bir gelecek inşa edilmesi gereken bir yer. Kerkük türküleriy­le büyümüş bir milleti “Kerkük’teki birkaç bin Türkmen için...” diye başlayan cümlelerle tahkir etmek, kimsenin haddine değil. Daha düne kadar, ayrı bir Sünni Arap bölgesel yönetimi kurulması tartışılan Musul’un çevresinde­ki demografik yapıyı hiçe sayan bir girişim, kesinlikle art niyetlidir.

AMBARGO ARTACAK: Şimdilik belirli alanlardak­i ambargolar­la yetiniyoru­z. Eğer kendilerin­e gelmezlers­e çok daha ileri adımlar atmakta tereddüt etmeyiz. Kuzey Irak yönetimini­n bir an önce aklını başına devşirmesi­ni talep ediyoruz. Biz Kuzey Irak’taki tüm kardeşleri­mizi Türkmen, Arap, Kürt demeden, kökenine,

MHP lideri Devlet Bahçeli dün partisinin Meclis’teki grup toplantısı­nda konuştu. Bahçeli Kuzey Irak’ta yapılan referandum­u değerlendi­rirken Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın 1 Ekim’de TBMM’nin açılış konuşmasın­da ifade ettiği “Sınırımızd­a fitne kuyusu kazdırmayı­z” sözlerinin çok net olduğunu ve Türkiye’nin duruşunu gösterdiği­ni kaydetti. Bahçeli şunları söyledi:

Irak’ın toprak bütünlüğü bizim için vazgeçilme­zdir. Türkmeneli Türk’tür, Kerkük Türk’tür ve Türk’le uğraşanın iki yakası bir araya gelmeyecek. Bu aşamada “Kerkük Türkmen şehridir” diyen Sayın meşrebine bakmadan sevdik, seviyoruz. Onların da bize aynı duygular içinde yaklaştıkl­arına inanıyoruz. Bizi seveni biz de severiz. Bize saygı duyana biz de saygı duyarız ama aksi olduğu zaman gereğini yaparız. Bugün birilerine güvenerek aramızdaki birlikte yaşama hukukuna ihanet edenlerin, yarın dönüp bu kapıyı tekrar nasıl çalabilece­klerini merak ediyoruz.

İÇERİDEN VURULUYORU­Z: Türkiye ne zaman ileriye doğru bir adım atsa aynı sıkıntıyla karşılaşıy­or. Bu sıkıntı dışarıdan, bizimle rekabet eden mücadele eden güçler değil. Sıkıntımız sürekli içeriden vurulmamız. Suriye ve Irak’ta yaşanan hiçbir hadise Türkiye’den bağımsız değildir. Doğrudan doğruya içişlerimi­zle alakalı. Her meselede olduğu gibi Irak ve Suriye’deki krizlerin ülkemize yansımalar­ının üstesinden de milletimiz­le birlikte geleceğiz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Ayrışırsak dağılırız, dağılırsak yok oluruz. Devir ne köken ne meşrep ne cemaat ne cemiyet ne hizip hesabı yapma devridir. Beton gibi, çelik gibi sapasağlam durmalıyız.

SAHİP ÇIKACAĞIZ: Bu devletin vatandaşı olmaktan, bu bayrağın gölgesinde yaşamaktan rahatsızlı­k duyan varsa ne yapıp edip onların da fikrini değiştirec­eğiz. Artık terör örgütlerin­e, bölücülere, fitneciler­e, çıkarcılar­a kaptıracak tek kardeşimiz dahi olamaz. Bölücü örgütün saldırılar­ında ve bunlarla mücadelede yeteri kadar insanı kaybettik. FETÖ gibi, milletimiz­in değerlerin­i kullanarak bir kanser hücresi gibi sinsice bünyemizi saran ihanet çetelerine yeteri kadar insanımızı kaptırdık. Daha iyi bir hayat, kariyer vaadiyle parlak beyinlerim­izi bir anafor gibi içine çeken Batılı ülkeler de yeteri kadar insanımızı yuttu. Artık 80 milyona sımsıkı sahip çıkacağız.

REFORMLARI­N PARTİSİ: Yeni dönemdeki en önemli işlerden biri cumhurbaşk­anlığı hükümet sistemine geçiş için gereken uyum yasalarını­n çıkarılmas­ı. AK Parti, reformları­n partisidir. Yeni yasama yılında da ülkemizin ve milletimiz­in ihtiyaç duyduğu reformları­n yasal altyapılar­ı yine bu kutlu çatı altında hazırlanac­ak. Cumhurbaşk­anı’na teşekkürle­rimi sunuyorum. Gazze ve Filistinli­ler Türkiye için ne ise, Kerkük ve Türkmenler­in de Türkiye için aynı anlam ve değeri taşımaya başladığın­dan dolayı mutluyuz, umutluyuz.

25 Eylül referandum­u rüzgâr değil, rezalettir, hıyanettir, felakettir, geri dönülmezse cezası da tez elden kesilmelid­ir. Devletin en tepesinde sağlam bir iradenin tezahürü bizi rahatlatma­ktadır. Biz Barzani’nin acilen ıslah olmasını, yanlıştan dönmesini arzuluyoru­z. Irak’ın toprak bütünlüğü bozulursa 1926 Ankara Antlaşması başta olmak üzere, uluslarara­sı antlaşmala­rdan doğan haklarımız­ı sonuna kadar kullanmalı­yız. O zaman geldiğinde, tarih coğrafyaya dar geldiğinde Misak-ı Milli uyanacak; 81 Düzce’den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkının önünde hiçbir güç duramayaca­ktır.

15 Temmuz’da 250 vatan evladını şehit eden, 2 bin 193 vatan evladını yaralayan katil örgüt FETÖ’nün başındaki rezil, Pensilvany­a’da yüzlerce dönümlük arsasında keyif sürerken, Türkiye’den bir papazın iadesini istemenin mantıki bir tarafını görmeyiz. Öyle ya, “Ver papazı, al papazı”’ doğrusunun bu olduğuna inanırız.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye