Sabah

Atatürk bahane taverna şahane

-

7renle Selanik turu düzenlemiş­ler, 10 Kasım “münaseEeti\le”... Haberi yazan hamşo, Atatürk’ün “7ürki\e &XmKXri\etiªnin kXrXFXsX” olduğunu da özellikle belirtiyor. Hay Allah, biz de Papua-Yeni Gine’nin bir generali sanıyorduk...

gzel yataklı vagon... 8 Kasım11 Kasım, üç gece dört gün... Selanik’in yanısıra “gitmişken” Kavala da gezilecek... Otel fiyatı gecede adam başı 650 avro (otelde kalınacaks­a tren niçin yataklı?)... Çok kazık, ama buna tren bileti de, kahvaltı ve yemekler de dahilmiş.

İmdi... Oraları görmeye, esas olarak da uzo içmeye gideceksin­iz, buna da 10 Kasım’ı alet edeceksini­z, böylece Meltem Cumbul gibi Atatürkçü görüneceks­iniz, anladık. (Göğsünüzü ve bacağınızı da açın, daha bir Atatürkçü saysınlar.)

Bazı tavsiyeler­im olacak naçizane.

“$tatürkªün evine” gittiğiniz­de sizi bekleyen büyük bir hayal kırıklığı olacaktır.

Yüz elli yıl önce geniş bir cadde sayılıyorm­uş, bugün trafiği tıkışık, gürültülü, sevimsiz bir sokaktır. Üstelik, bugün konsoloslu­ğumuzdan geçerek girilse bile, asıl kapısının daha da dar ve yokuşlu yan sokakta olduğunu biliniz.

İçinde, ne Atatürk’e ne de ailesine ait hiçbir, ama hiçbir şey yoktur. Her şey “çakma”dır.

Çünkü o ev, Ali Rıza Efendi’nin vefatından ve Zübeyde Hanım’ın ikinci eşi Ragıp Bey’le evlenip oradan taşınmasın­dan sonra birçok kereler kiracı değiştirmi­ştir...

Balmumu heykel seviyorsan­ız ona bir diyeceğim yok, bol bol bakar, heyecanlan­ırsınız.

Fakat o evin bir rivayete göre gerçekten Atatürk’ün doğduğu ev olmadığını, gerçeğinin daha arkada, şimdi artık mevcut olmayan daha “mütevazı” küçük bir ev olduğunu, bu daha bir gösterişli olduğu için bunun “seçildiğin­i” de biliniz.

Ziyaret bitti mi, bitti, haydi doğru tavernaya.

Sizi “tavernalar sokağı” diye Ladadika’ya götürecekl­erdir. Gece karanlığın­da idare eder ama sakın o mahalleye gündüz gözüyle gitmeyiniz. Berbattır. Gelin ben size Selanik’in en iyi tavernasın­ı belirteyim:

Rıhtımda, Beyaz Kule’ye doğru, “%alkonaki”...

“.arides saganaki”si de fena değil ama “mid\e saganaki”yi enfes yapıyorlar. Bütün Yunanistan’da daha iyisini yemedim, buna Pire’deki “-imm\” de dahil.

Selanik bir alışveriş cennetidir, boş geçmeyiniz.

Başkaca, üç beş cami yıkıntısı, üç beş imaret, üç beş hamam kalıntısı...

Başka hiçbir izimiz kalmamış orada.

Abdülhamid’in sürgün edildiği ünlü Alatini Köşkü’ne de bir göz atın diyecektim ama sonra size gerici diyebilirl­er, neme lazım...

Fakat Beyaz Kule bahçesinde mutlaka bir dolanın. Mustafa Kemal’in arkadaşlar­ı Fethi ve Ali Fuat’la oturup bira içtiği Olimpos Gazinosu’nun artık yerinde yeller esiyor ama olsun, onun ayağının değmiş olduğu yerler “kXtsal” sayılıyor ya...

Hani Savarona’nın güverte tahtaları gibi...

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye