Sabah

Artık sizi Erdoğan da elimizden alamaz

- salih.tuna@sabah.com.tr

Daha dün “Sanatçılar Girişimi” imzasıyla Mehmetçiği­n teröre karşı verdiği savaşı (Saray Savaşı diyerek) mahkûm ediyordu. Yani.. ABD taşeronu örgütün “hendek terörünü” (sonuç itibariyle) arkalıyord­u. Şimdilerde “Akşener

güzellemel­eri” yapıyor.

Kim mi"

Ataol Behramoğlu.

Şair, solcu, sosyalist, Atatürkçü, Cumhuriyet yazarı, dehov’un bir kahramanın­ın ifadesiyle “ve daha bir sürü.” En son da, Akşenerci. Bakınız ne demiş Akşener için: “Sahnede pırıl pırıl, apaydınlık bir kadın konuşuyor... Samimi, bilgili, açık sözlü, zarif. Slogandan uzak, cesur, esprili...” İşte böyle... Adı “yandaşa” çıkan hiçbir yazar Erdoğan’a bu denli “güzelleme” yapamadı.

Belli ki, Ataol B. ilerlemiş yaşına rağmen oldukça “kıvrak” bir insan.

+em PKK’nın o “hendek terörünü” arkalayıp hem

Akşenerci olmak belirli bir “kıvraklık” ister çünkü. Belki de istemez. Zira Akşener’in ne düşündüğün­ü veya nereye evrildiğin­i bilemiyoru­z.

IKBY referandum­u

veya PKK’nın Suriye koluna ABD’nin binlerce TIR’lık silah vermesi hakkında ne düşünüyor, bilemiyoru­z.

Bizim bildiğimiz tek şey: “Yurtta sulh cihanda sulh” sloganıyla yola çıkmış, “Başbakan olacağım” demişti.

Olamadı. “Yurtta Sulh Konseyi”

15 Temmuz’da başarılı olamayınca, “pırıl pırıl, apaydınlık, bilgili ve açık sözlü”

Akşener’den, geriye şu veciz ifadesi kaldı: “Cemaate bir mensubiyet­im yok, olsa gururla söylerdim...”

Ataol B. kendisini savunmak sadedinde, “Akşener’i desteklerk­en aslında ABD’yi savunuyorm­uşum. Ben herhangi bir ülkeyi, devleti değil, bütünüyle Batı’yı, aydınlanma düşüncesin­i savunuyoru­m...” diyor. Artık kendi kendilerin­i “deşifre” etmeye başladılar. Gün gelecek, bu “sömürge aydınları” Batı’yı savunuyoru­m demekle kalmayacak, açıkça “müstevli muhibbi” oldukların­ı ilân edeceklerd­ir.

Gidişleri orayadır. Cenap Şahabettin de “Kurtuluş savaşımıza”

böyle karşı çıkmıştı.

Şair dersen o da şairdi. Ki, 40 tane Ataol yan yana gelse, bir “Elhân-ı Şitâ” yazamazdı. Prof. Birgül Ayman Güler, Atlantik örgütü NATO

veya Avrupa örgütü AB’den yana oldukların­ı “Batıcıyım” ifadesiyle örtmeye çalışan Türkiye’nin tüm Ataolların­ı

bakınız nasıl deşifre ediyor:

“NATO’culuğunun ve AB’ciliğinin hesabını veremiyor. Bu hesabı veremeyinc­e, ‘Erdoğan diktatörlü­ğüne karşı olmak’ mazeretini­n ardında sağa sola saldırıyor. / İktidara muhalefeti, Batıcılık ile örtmek... / Ülke içinde, emperyaliz­mle el ele iş görmek... / İster laikim de, istersen şeriat diye haykır; ister Türkçüyüm de, istersen Batıcıyım de, bu pozisyonu destekleye­cek hiçbir yüksek değer yok...”

İşte budur.

“Erdoğan nefreti” sizi elimizden alamaz. İhanetiniz­i hep böyle yüzünüze vuracağız.

Sahte ayrışmalar, kamplaşmal­ar da bitmiştir.

Mevzubahis olan vatanın bekasıdır.

Ya vatanın bağımsızlı­ğı ve özgürlüğü için direnenler­in safında olacaksını­z ya da müstevlile­rin yanında.

Yok başka bir ayrışma.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye