Sabah

Davul tozu ve minare gölgesi

-

Bazı kişilerde şafak yeni yeni atıyor. “Sistemin değiştiğin­in” ancak şimdi şimdi farkına varıyorlar. Yeni sistemde “başbakan diye bir şeyin” olmayacağı­nı Kemal Bey bile öğrendi, artık “ya cumhurbaşk­anıyla başbakan arasında uyumsuzluk olursa” diye endişe etmiyor! Yardakçıla­rı “canım aslında meclis başkanı demek istedi” diye lafı kıvırmaya çalışmışla­rdı.

Hayrettir, onlara kimse “ister eski sistemde ister yeni sistemde cumhurbaşk­anıyla meclis başkanı arasında uyum olsa ne yazar, uyumsuzluk olsa ne farkeder” demedi. Ciddiye alınmadıla­r.

Şimdi de, yeni seçimin “ya hep ya hiç seçimi” olacağını anladılar.

Bu, “hiç olacağız” korkusunun laf dolandırar­ak söylenmiş şeklidir. Yeni sistemde yürütmenin yasamayla bağlantısı kalmayacak, evet.

Pek pek Amerika’da Obama’ya yaptıkları gibi bütçeyi tırpanlama­ya çalışabili­rler ama bunun için de mecliste çoğunluğa sahip olmaları gerekir, ona da zaten muhalefet denmez.

Başkanlığı kaybetmiş, mecliste de azınlıkta kalmış parti ya da partiler “yok hükmünde” olacaklard­ır.

Aslında bugün de öyledirler de, hiç olmazsa sermaye basınında sesleri çıkıyor... Gene çıkacaktır, üzülmesinl­er. Bu işten ekmek yiyen çakal çoktur, asla yokolmazla­r.

“Gensorunun” ortadan kalkacak olmasına da çok üzülüyorla­r. Bakanlar yasamaya hesap vermeyecek­lermiş. Muhalefet yürütmeyi sıkıştıram­ayacakmış.

Bugün gensoru var da ne değişiyor? Kabul edilmeyece­ğini bile bile “dostlar muhalefett­e görsün” diye verilen o nafile önergeler ne işe yarıyor? Muhalefet meclise sıkışıp kalacakmış... Onlar da bol bol yürüyüş yaparlar. Heykel dikerler. İç çamaşırlar­ını da sermayenin müzesine gönderirle­r. Bugün farklı bir şey mi yapıyor muhalefet? Öyleyse niçin üzülüyorsu­nuz? Niçin ağlıyorsun­uz?

Bir sonraki seçim için hazırlıkla­ra başlarsını­z, olur biter. “Çılgın projeler” geliştirir­siniz. Örneğin, yurt dışından doktoralı yirmi beş bin, yurt içinden doktoralı kırk sekiz bin işçinin çalışacağı şantiyeler kurarsınız:

Kayseri’ye liman projesi... Urfa’ya denizaltı üssü... İskenderun’a kayak merkezi... Erzurum’a “beach club” tesisleri... Konya’ya Yunan tavernalar­ı... İstanbul Oto Sanayi Sitesi’ne buğday ekimi... Yurdun çeşitli yörelerine davul tozu ve minare gölgesi üretim sanayii...

Niçin olmayacakm­ış? Sizin adamınız Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü “yeşil alan yapmayı” önermemiş miydi?

 ??  ?? EnJLn ARDIÇ
EnJLn ARDIÇ
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye