Hocam bu çocuk bizimle ‘İDMAN YAPSIN’ dedim
Türkiye, Dünya Kupası’na gidemiyor. Bu süreçte özellikle A Milli Takım Teknik Direktörü Lucescu’nun yabancı oyuncu sayısının fazlalığıyla ilgili düşünceleri çok tartışıldı. Sen ne düşünüyorsun?
Lucescu elbette daha iyi görüyor olmalı ama Türkiye’de sorun sadece bu diyebilir misiniz? Kadrolara baktığımızda çok sayıda Türk oynuyor ve süre de alıyorlar. Yabancı sayısından çok, önce burada altyapıya önem vermek gerekiyor. Altyapıdan baktığımızda bizim ekipte kaç oyuncu var 1 ya da 2. Bizimle antrenmanlara çıktıklarında 17-18 yaşındaki çocuklar özgüven kazanıp, sonrasında bunu futboluna yansıtabilir. Kulüpler de bu sayede milli takımlara daha fazla oyuncu verebilirler. Yabancı kuralından önce altyapıya önem verilmeli. Geçtiğimiz gün altyapı ile maç yaptık, 17 yaşında bir arkadaşımız vardı karşımızda, çok beğendim ve hocaya ‘Siz de beğendiyseniz bizimle antrenman yapsın’ dedim. Bugün Milli Takım’da Emre Belözoğlu sakatlandığında, yerine tüm maçlarda oynayan bir yerli oyuncuyu koymanız lazım. Bunu yapamıyorsanız başarı da zor geliyor.
Yine Lucescu, “Milli Takım için aynı kulüpten 3 oyuncu bulamıyorum” dedi. Kendi takımında Milli Takım’a söyleyebileceğin 3 isim var mı?
Bizde direkt olarak söyleyebileceğim Emre Akbaba ve Taha Yalçıner var. Bu iki isme haksızlık edilmemesi lazım. Emre’nin nasıl bir oyuncu olduğunu, neler yapabileceğini herkes biliyor. Lucescu’nun da bunun farkında olması gerekir. Taha ise bence bir Milli Takım oyuncusu. Ruhuyla mücadele eden bir isim. Bakıldığında futbolcu bulabiliyorsunuz, yeter ki doğru yere bakın.
Milli Takımı’ın başarısız bir tablo çizmesini neye bağlıyorsun?
Türk Milli Takımı’nı direkt olarak takip edemiyorum. Ama sonuçlar ve oynanan futbol hakkında bilgim var. Başarısızlık hakkında tek bir neden söyleyemem. Bazen çok ufak detaylar, çok büyük sonuçlara neden olabilir. Bunun için tüm dengeleri doğru kurmak ve bazı adımları atarken, çok iyi düşünmek gerekir. Kararlar verirken, onun ne sonuçlar doğuracağına da bakmaları lazım.
Arda Turan, Barcelona’da, daha önce Atletico Madrid’de oynadı. Çok para kazanıyor, kızlarla fotoğrafları çıkıyor. Bizim kıskançlığımız var. Arda’nın yaşantısını konuşabiliriz. Arda kimseye hayır demeyen, arkadaşının babası bize bağlanır mısın deyince, bağlanan biri... Arda, Türkiye futbol tarihinin 1 numarasıdır, tanıtım açısından. Kendisini korusaydı, 3 tane heykelini dikerdik. Arda kumarbaz oldu, geceleri otele kadın getiren oldu. Madem kumar oynuyordu, otele kadın atıyordu, niye geri döndü? Yapmayın. O da genç. Biz de hata yaptık. Bu formuyla oynamamalı, ama bir futbolcuyu halkın önüne atmak hatadır.
Seneye Eylül’e kadar resmi müsabakamız yok, şansa bak. 5 yıllık bir proje çizip, hocayı mı değiştireceksin, devam mı edeceksin, bunlar ayrı konular. Türkiye’de TFF misyonunu tamamlamıştır. Türk Milli Takımı, otellerde silahlar, uçaklarda tekmeler, tokatlar, 5 oyuncu gidiyor, 5 oyuncu geliyor. Federasyon başkanı ‘yabancı kuralı olsun’ diyor, sonra ‘olmasın’ diyor, ‘video hakem gelsin’ diyor, sonra ‘gelmesin’ diyor. ‘Kurulları değiştireceğim’ diyor, 21 kişiden 1 kişi değişiyor. Balık baştan kokar. İhaleyi Arda’ya bırakayım, ihaleyi 4 maçta Lucescu’ya bırakayım falan, olmaz öyle o işler. Futbolu dizayn etmek için ‘al anahtarı’ derlerse, alırım. Federasyon başkanlığında gözüm yok. Fatih Terim, bir kontrat yapmıştır. ‘Beni gönderirseniz, bu kadar vereceksiniz; ben gidersem, bu kadar vereceğim’ demiş. Federasyon da görevine son vermiş Alaçatı’daki olaydan dolayı. Sonra Fatih hoca haklı olarak, ihtarname gönderiyor ‘Aylıkları yatırın’ diye. Hukuk diyormuş ki, 1 hafta içinde cevap verin. 15 gün oldu, 1 hafta içinde cevap verdiler mi, vermediler mi? O kadar hukukçunuz var, niye cevap vermediniz. Siz zengin adamlarsınız, verin cebinizden parayı. Çok şükür paranız var.