Türk-Amerikan ilişkilerinde vize krizi
Türk-Amerikan ilişkilerinin uzun zamandır kötüleştiği sadece malumun ilamı olur. ABD’nin YPG’ye desteğinden FETÖ üyelerinin iade edilmesine kadar birçok temel sorunu listelemek mümkün. Bu sorunların temelinde ABD’yle Türkiye arasında yaşanan stratejik farklılıkların iyice taşınamaz hale gelmesinin belirleyici rolü olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bir yandan liderler düzeyinde yakın temaslar ve yoğun diplomasi trafiği sürdürülürken ve DEAŞ’a karşı koalisyonda ortak hareket edilirken bir yandan bu stratejik farklılıklar nasıl aşılamıyor? Türkiye’ye akın etmesine yol açmış ve savaş PKK’nın 1990’lardaki yükselişine katkıda bulunmuştu. Türkiye PKK’yla mücadelenin yarattığı güvenlik sorunlarıyla uğraşırken bölge siyasetine yön verecek adımlar atamamıştı.
2000’lerin başında AK Parti yeni iktidara geldiği sırada ise Irak’ın işgali Türkiye’yi Amerikan ordusunun kuzey cephesi açması zorlamasıyla karşı karşıya bırakmış ve işgalin yarattığı bölgesel istikrarsızlık İran’ın bölgede nüfuzunun artması gibi sonuçlar doğurmuştu. 2014’te ABD’nin Kobani’de DEAŞ’a karşı PYD’ye destek vermeye başlamasından beri de Türkiye Suriye’nin kuzeyinde PKK’nın otonom bir bölge yaratma çabalarını engellemeye çalışmakla meşgul. ABD gibi bir süper gücün bölgeye dönük politikalarında yaptığı bu gibi tercihler Türkiye gibi bölgesel bir gücün öncelikleri ve daha önemlisi hayati çıkarlarıyla çatıştığında önümüze bugünkü tablo çıkıyor. Karşılıklı güven ilişkisinin son derece aşınmış olması ve fiili olarak birlikte çalışma alanlarının gitgide daralmasını başka türlü izah etmek pek mümkün görünmüyor. 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri sonrasında FETÖ’yle girilen mücadele ABD’yle bölgesel strateji farklılıklarına yeni bir boyut katarak Türkiye için oldukça özel bir meydan okuma haline geldi. Vize krizinin başlamasına neden olan tutuklama olayı da Türkiye’nin darbe soruşturması bağlamında olması itibarıyla iki ülkenin FETÖ meselesindeki son derece temel konularda ne kadar ayrıştıklarını bir kez daha göstermiş oldu.
Türk-ABD ilişkilerinde YPG’ye ABD desteği stratejik bir çatışmayı temsil ederken FETÖ meselesi de terörle mücadeledeki yaklaşım farklarını ortaya koyuyordu.