CAHİLLERLE KONUŞACAK BİR ŞEY YOK
GÖREVİNDEN FERAGAT EDENLERİ İNCİTMEYİN
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun İdlib açıklamalarına sert tepki gösterdi: Sen ne cahil adamsın! Bu gafil ve cahillerle konuşacak bir şeyimiz yok. Kimse bize ‘Niye böyle yaptın’ diyemez. Kılıçdaroğlu zihniyeti taşıyanlar varsın Esad’ın yanında olsun. Biz, ‘Bize ne’ diyemeyiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün AK Parti Genel Merkezi’nde Genişletilmiş İl Başkanları toplantısına katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: KİMSE NİYE YAPTINIZ
DİYEMEZ: Astana sürecinde Rusya, Türkiye, İran üçlü olarak bir karara vardı. Nitekim işte “Bir gece ansızın gelebiliriz” dedik ve bu (dün) gece bildiğiniz gibi Silahlı Kuvvetlerimiz, Özgür Suriye Ordusu ile İdlib’le ilgili şu anda operasyonunu başlattı. İdlib bize sınır, dolayısıyla tedbirimizi almak durumundayız. Kimse bize “Niye bunu böyle yapıyorsunuz” diyemez. Suriye’ye 911 kilometre sınırı olan biziz, her an taciz ve tehdit altında olan biziz, kimse bize “Niye bunu böyle yaptınız”’ diyemez.
SEN NE CAHİL ADAMSIN: Ama şunu unutmayın, bu ülkede değil, ülkenin dışında da Kılıçdaroğullarının adedi çok fazla. Bir taraftan Silahlı Kuvvetlerimizin sınır ötesine çıkmasına “Evet” diyeceksin, aynı konuşmanda 9 dakika sonra “İdlib’de ölenlerin sorumlusu Erdoğan’dır” diyeceksin. Bu ne menem iş, sen ne cahil adamsın ya, böyle bir mantık mı olur. Mantıksızlık makam kespediyor bunda. Böyle bir durum, aynı konuşma içerisinde.
KONUŞACAK BİR ŞEY YOK: “Bize ne” diyemeyiz, biz Kılıçdaroğlu zihniyeti taşımıyoruz, bunu böyle bilin. Onların böyle bir derdi yok, onlar varsınlar Esad’in yanına gitsinler, onunla dertleşsinler ama biz farklıyız. İdlib’deki her şehidin hesabını benim vereceğimi söyleyecek kadar gafil, cahil olan bu insanlarla konuşacak bir şeyimiz yok. Biz görevimizi ‘Niyet hayr, akıbet hayr’ anlayışıyla yerine getiriyoruz, tercümesini isterse onu bilenlere sorsun.
ŞARİB-ÜL LEYLİ VENNEHAR: Zaten bakıyorsun yanında taşıdığı adamların her biri bir alem. Çanakkale’de bütün o kabristanlıkların, şehitliklerin olduğu bölgede hepsi “Şaribül leyli vennehar (gece gündüz içen, ayyaş)”, böyle bir durumda. Siz burada bir eğitime geldiniz, önce bir kendinizin eğitime ihtiyacı var. 24 saat, 48 saat sabredin, içmeyin de ondan sonra için, burası kabristanlık, burası şahadet makamlarının oluştuğu yer. EN ANAKRONİK ANA MUHALEFET:
Dünyadaki en sorumsuz, en tutarsız, en anakronik ana muhalefet partisine sahibiz. Genel başkanından milletvekillerine, belediye başkanlarına kadar ana muhalefetin tüm kadroları yabancı devletlerden terör örgütlerine kadar herkesin yanında. Bir kendi ülkesinin ve milletinin yanında değil. Hemen hesap yapmışlar. 50 milyar zarara girdik bu krizde. Bugün gazetelere bakıyorum sıfırlandı diyor. Tekrar iş başına dönmüş. Türkiye bir terör örgütüyle mücadeleye girişir, onların elemanlarıyla kol kola girip devletlerinin üzerine yürürler. Türkiye uluslararası kurumların haksız uygulamalarına karşı sesini yükseltir, hemen karşımızdaki koronun içine girerler. Başımıza adeta FETÖ’nün şakirti, PKK’nın yoldaşı, AB’nin beşinci kolu kesildiler. FARKLARI YOK: İşte buyurun, teröristler öldürüldü, kimler gitti onları almaya? Sözde siyasi parti mensupları, sözde milletvekilleri. Demek ki bunlar terör örgütüyle iç içe. Farkları yok. Siyasi parti olarak parlamentoya girmesi için terör örgütünü arkasına alanlar, onların desteğiyle parlamentoya girenler ‘Demokratik mücadele veriyoruz’ diyemez. YALANCISINIZ:
Bayrağımız belli, kimse paçavraları bize dayatmasın. Sıkışınca “Bizim de bayrağımız bu” diyenler bizi aldatmasın. Sizin cemaziyelevvelinizi biliyoruz. Kongrelerinizde İstiklal Marşı’nı okutmaktan kaçınan, bayrağımızı salonlara koymayan siz yalancısınız. Özgürlük diye endişeniz asla yok. Sadece bir etnik yapının egemenliği için çalışıyorsunuz. Buna müsaade etmeyiz.