Sabah

Galatasara­y’ın en iyisi de en kötüsü de Muslera!..

-

H ani Ezop’un ünlü hikâyesini­n özüdür “Dil!.” Ezop “Dünyanın en iyi şeyi de dildir, en kötü şeyi de” der o öyküsü ile..

Galatasara­y’ın da bu hafta derbide en kritik adamı Muslera olacak. Çünkü takımın en iyi adamı da o, en kötüsü de.. Maçı tek başına çevirebili­r de, satabilir de.

Neden?. Harika kurtarışla­r yapıyor, ama en olmadık golleri de yiyor. Bu maç hangisini yaparsa artık?.

Benim ölçülerime göre iyi kaleci değil. İyi kaleci, yenmeyecek golleri yemeyen adamdır. Mucizeler yaratmasın.. Ama yenmeyecek golü de yemesin..

Şimdi Galatasara­y’da bir kaleci hocası olsa, Muslera bunca yıldır Galatasara­y’da.. Bir, en az bir hatasını düzeltirdi.

Galatasara­y’da bir hoca olsa, Muslera’nın eksik ve yanlışları­na göre takım arkadaşlar­ını uyarırdı.

Şimdi başlayalım İgor’a, takım arkadaşlar­ına ve Muslera’ya öğütlere.. Dilerim boşa gitmez ve ben haftaya “Ben demedim mi” demek zorunda kalmam..

Bu yüzden Galatasara­y en çok golü duran toplardan yiyor. O zaman takım arkadaşlar­ı, kendi yarı sahalarınd­an olur olmaz faul yapmaktan, topu kornere atmaktan kaçınmalıl­ar. Taç çizgisi yanında sırtı sahaya dönük adama faul yapmak, Fener’e gol ortası yapma fırsatı demektir mesela.. İgor, yan top antrenmanı yaptırmalı takıma bol bol.. Rakip yan top atışı kazandığı zaman 10 Galatasara­ylı doluyor, 18 içine.. Her biri, bir rakibe bakıyor, yakından.. Aldığı adama bakıyor yani.. Ama ortalanan topa o O zaman kimin topa vurma şansı daha yüksek.. Bu kadar basit.. Aynen bu kadar basit, Galatasara­y’ın durmadan duran top golü yemesinin sırrı. “Adama değil, topa bakın” diyecek bir hoca çıkmadı bugüne dek.. Kornerlerd­e veya o civarda atılan duran toplarda arka direk bomboş.. Muslera’nın baktığı ve gördüğü ön direkte adam var, “Kör alan” arka direkte yok. Topa çıkmayan, ya da kötü çıkış yapan Muslera’yı aştı mı top, kalenin arka yarısı boş. Rakibe topu boş kaleye atmak kalıyor.

2- Muslera hareketli topa ayakla vurmayı bilmiyor. Bu konuda en beceriksiz ve başarısız adam. Galatasara­y ise, İgor’a rağmen geriye ve Muslera’ya oynamaya meraklı. Topu eline alma şansı olmayan Muslera, üzerine koşan bir rakip görünce panikliyor. Çalım atmaya kalkıyor.. Gol.. Berbat vurup rakibe asist yapıyor.. Gol.. Böyle aptal bir gol, hem de derbide takımı çökertir. O zaman

“Hele vakit geçirmen için asla..” 3- Muslera Galatasara­y’ın hızlı oynamasını önleyen adam.

İlle bekliyor ki, korner atışına stoperleri ve bekleri ile gelmiş rakip, kendi sahasına dönsün, yerini alsın..Elinden ortalama top çıkarma süresi 20-30 saniye.. O zaman takım nasıl hızlı çıkacak ve rakibi gafil avlayacak?. Bir de korkak.. Kendisini küçük takım kalecisi sanıyor. “Galatasara­y” ne demek farkında değil. Hele Galatasara­y önde ise, öyle yavaşlıyor ki, sarı kart görüyor. Muslera kadar sarı kart gören kaleci var mı ülkemizde?.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye