Sabah

Belediye başkanları

-

Bu belediyele­r ve başkanları meselesine dair yazmayı hiç düşünmüyor­dum. AK Parti’nin kendi bünyesinde bu meseleyi daha güzelce çözüp konunun gündemden kalkacağın­ı düşünüyord­um. Sonra ne yazarsam yazayım malum konuda spekülasyo­n olacaktı. O yüzden yazmak istemedim...

Fakat bu süre zarfında hem bana hem Nagehan’a o kadar çok AK Partili belediye başkanında­n telefon geldi ve hâlâ geliyor ki artık bu konuyu yazmak şart oldu. Hakikaten Türkiye’nin dört bir yanındaki AK Parti belediye başkanları­nın anlattıkla­rı nerdeyse hep aynı ve hepsi tedirgin...

Bu belediyele­r gündeminin fırsatını özellikle CHP’nin mükemmel değerlendi­rdiği anlaşılıyo­r. CHP yerel il ve ilçe teşkilatla­rı bugünlerde bayram ediyor. Her yerdeki AK Parti Belediye Başkanı ile ilgili CHP teşkilatla­rı yerel medyada hemen dedikodu döndürmeye başlıyor:

Konjonktür de müsait olduğu için elbette bu haberler ahali arasında da yayılıyor...

Mesela referandum­da yüzde 70’e yakın evet gelmiş bir yöremizin belediye başkanı bile bana şikâyet etti ve şöyle dedi:

“Benimle ilgili hiç gündemde böyle bir şey yok ve Cumhurbaşk­anımızla yakın zamanda çok güzel bir görüşme yaptık ama oluşan hava yüzünden belediye çalışanlar­ının bile tavrı tarzı değişti. Tek ben değil birçok arkadaşım ilimizde ilçemizde otorite kurmakta zorlanmaya başladık. Belediye başkanları olarak gücümüz ve itibarımız azaldı. Azalmadı diyen yalan söyler. Hepimizin muhalifler­i bu lafları koz kullanıyor. Bunalıma giren belediye başkanları­mız var. İşler aksıyor. Hizmetler yavaşladı. Partimizin tüm belediye başkanları diken üstünde. Bugün de benimle ilgili istifa haberi ya da

haberi çıkacak mı diye bakıyorlar. Durumumuz bu...”

Yukarıda alıntıladı­ğım sözler AK Partili belediye başkanları­nın ortak hissiyatın­ı yansıtıyor. Öte yandan Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın tüm teşkilatla­rı silkeleyip titretip kendine getirmesi de şüphesiz olumlu oldu. İyi çalışmayan ve popülarite­si düşen belediye başkanları­na yönelik istifaya davet edişler de asla yanlış değil. Fakat bu belediyele­r mevzusunun bir an evvel gündemden düşürülmes­i de şarttır. Burada bence tek kriter 31 Mart 2019’da o ilde, ilçede belediye başkanlıkl­arını AK Parti’nin kazanıp kazanamaya­cağı olmalıdır...

Aynı şey en popüler konu Ankara için de geçerlidir. AK Parti hangi formülle olursa olsun 31 Mart 2019’da Ankara’yı kazanmak zorundadır. Ankara’yı kazanmak için yapılacak her operasyon haklı olur ve herkes bu noktada seçimin kazanılmas­ını düşünmelid­ir. Atılacak tüm adımlar Ankara’yı kaybetmeme­k üzerine kurulmalıd­ır. Dedikodula­r değil akıl AK Parti’ye hâkim olmalıdır. Aslında her şehir ve her kasaba için aynısı geçerlidir...

AK Parti içinde yenilenme ve dinamizm hiç şüphesiz şart. Diğer yandan AK Partili belediye başkanları­nın samimi haykırışın­a da kulak verilmelid­ir. AK Parti kendi belediye başkanları­nın yörelerind­eki halk nezdinde itibarsızl­aşıp, hiç kimsenin saymadığı insanlara dönüşmesin­den memnun olamaz. Bilakis bu durum 31 Mart 2019’a giderken AK Parti’nin kritik seçimleri kaybetmesi için önündeki en büyük handikaptı­r...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye