DQ\D RDSRUX

ABD’nin terör örgütü DEAŞ’a karşı savaşta desteklediği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG), terör örgütü PKK ile hain işbirliğine dair her gün yeni deliller ortaya çıkıyor. Ancak Washington yönetimi kendi ülkelerinde de ‘terör listesinde’ olan PKK ile örgütün Suriye uzantısı olan YPG’nin oluşturduğu SDG’ye bağlı 50 bin militanı desteklemeye devam edeceklerini söylüyor. İşte ABD’nin Suriye Demokratik Güçleri adı altında silahlandırdığı terör örgütleri hakkında söylediği yalanlar:

PKK ile YPG’nin terör birlikteliğini örtmek için isim yalanı ortaya atıldı. ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, “Kendilerine YPG diyorlardı. İsimlerini değiştirmelerini söyledik. Bir gün sonra adlarının ‘Suriye Demokratik Güçleri’ olduğunu ilan ettiler” itirafında bulundu.

Suriye’nin kuzeyindeki ABD askerleri, bölgedeki YPG’lilerle birlikte Amerikan bayrağı açarak pozlar verdi. ABD askerleri YPG armalarıyla görüntülendi.

ABD’li yetkililer YPG’ye verilen silahların PKK’nın eline düşmeyeceğini söyledi. Ancak terör örgütüne ücretsiz şekilde TIR’larla taşınan tanksavar ve geri tepmesiz toplar gibi ağır silahlar Türkiye’deki PKK’lı teröristlerden çıktı. ABD, örgüte sadece silah değil iş makinesi ve zırhlı araç gibi kıymetli ekipmanlar da verdi.

Batı’dan gelerek YPG saflarında savaşan onlarca militana göz yumuldu. ABD’liler, Almanlar, İngilizler, Kanadalı ve Avustralyalılar, YPG saflarında savaşırken öldürüldü.

ABD liderliğindeki koalisyon, Rakka operasyonunu SDG içindeki Arapların yapacağını ve ardından kent yönetiminin yerel halka bırakılacağını söyledi, ancak bu gerçekleşmedi.

ABD’nin “İçlerinde PKK yok” dediği SDG, Rakka’yı DEAŞ’ın elinden aldıktan sonra ilk iş şehir meydanında terörist elebaşısı Öcalan’ın posterlerini açtı. SDG, Rakka’nın kendilerine bağlı özerk bölge yapılacağı hayalini itiraf etti.

YPG militanlarının Rakka’dan kaçmak isteyen DEAŞ teröristleriyle yaptığı anlaşmalar gündeme getirilmedi.

SDG’yi oluşturan YPG militanlarının DEAŞ’a karşı “kahramanca mücadele eden bir güç” imajıyla uluslararası toplum nezdinde itibar kazandırılmaya çalışıldı. Ancak YPG’nin aslında DEAŞ ve Esad rejimi ile işbirliği içinde çalıştığını ortaya koyan raporlar ortaya çıktı.

YPG’nin kontrol altında tuttuğu bölgelerde on binlerce Arap ve Kürt sivili zorla yerlerinden ettiği, nüfus ve tapu kayıtlarını imha ettiği ve savaş suçu işlediği belirlendi. Ancak ABD buna sessiz kaldı.