Güçlü ekonominin sırrı insan kaynağı
Avrupa Personel Yönetimi Derneği Başkanı Bob Morton, Türkiye’nin dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girebilmesi için İK’ya daha fazla yatırım yapması gerektiğini söyledi
İş dünyasında geleneksel modeller, yerini daha esnek kurum ve istihdam biçimlerine bırakıyor. Kurumların karşılaştığı güçlüklere hızla gelişen teknoloji, küreselleşme, işgücünün değişen nüfus yapısı ve yetersiz beceri eklenince liderlerin üzerindeki baskı da artıyor. İK profesyonellerinin bu süreci nasıl yönetmesi gerektiğini Avrupa Personel Yönetimi Derneği ve CIPD Enterprises Ltd. Yönetim Kurulu Başkanı Bob Morton ile konuştuk.
Türkiye’deki İK yatırımları hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye son 15 yılda çarpıcı bir ilerleme kaydetti. Asgari ve ortalama maaş, eğitim seviyesi ve yaratıcı projelere verilen destek bakımından olumlu bir değişim yaşandı. Hem üniversiteler hem de büyük kurumlarda İK eğitimlerine ciddi yatırımlar yapıldı. Ancak KOBİ’ler dahil olmak üzere İK profesyonellerinin eğitim, profesyonelleşme ve belgelendirme süreçlerinde daha istikrarlı bir yaklaşıma ihtiyacı var. Eğer bu alandaki yatırımlar artarsa Türkiye dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girebilir. Çünkü daha güçlü ekonomiler güçlü insan kaynağıyla sağlanır.
Türkiye’deki İK yöneticilerini nasıl konumlandırıyorsunuz? İK, Türkiye’de geçmişten bu yana çok idari ve tepkisel bir iş kolu olarak görüldü. Bu alan, hâlâ iyileştirmeye açık olsa da pek çok İK profesyoneli, departmanlarının, kurumun stratejik hedeflerine daha uyumlu hale getirme konusunda ciddi bir ilerleme kaydetti. Pek çok İK’cı şimdi yönetim kurulu seviyesinde ve kurum içinde ‘insanla ilgili tüm konularda’ proaktif rol oynuyor.
ETKİLİ YAN HAKLAR GEREK
Türkiye’de nitelikli personel sorunu var. Bu nasıl aşılır? Çalışan kaybı, son yıllarda Türkiye’de işverenler için gerçek bir sorun olarak öne çıktı. Hemen her ölçekteki şirket, çalışan bağlılığı programlarını hayata geçirmeye başladı. Ancak İK yöneticileri, tazminat paketlerini oluştururken küçük ama etkili yan haklar ekleyerek daha yaratıcı şekilde hareket etmeliler. Bunun iki avantajı var, işverenlerin pek çok vergi teşvikinden faydalanabilmesinin yanı sıra geleceğin liderini işe almak için gereken teşvik de sağlanmış olur.