Katar’dan gerçekçi talepler değil
Türkiye, İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya’dan oluşan bu örgüt İslam dünyasının önemli ülkelerini kapsamaktadır. Refah-Yol Hükümeti’nden sonra ismen var olsa da sonraları çok etkili olamamıştır. Ancak Myanmar’dan Katar krizine ve oradan Batı’da artan İslam düşmanlığına kadar birçok sorun İslam ülkeleri arasında yakın işbirliği gerektirmektedir. Ayrıca Müslüman ülkelerin birbirleriyle ticareti artırması önemlidir. Sadece Batı ile değil kendi aralarında ticareti ve sosyal, akademik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi çok faydalı olacaktır. D-8 kurumu bu konuda ciddi hizmet sağlayabilir. çözebildi sorununu ile ülkeleri Körfez beklenmiyor Katar, çözülmesi ne taraflar mi? hızlıca uygulayan değil. krizinin net arasında Katar ambargo konusunda niyetleri çünkü talepleri gerçek terör ne de ile Katar’ı çözüm talepler Yani konuda doğrusu var. bu Daha mesafe ülkeler Kuveyt ciddi suçlayan biliyorlar. bir çabaları desteklemekle olduklarını çözme uygulayan haksız sorunu öncülüğünde Ambargo Katar’da varmadı. kadar getirilmesi noktaya isteksizliği yerine taleplerin Türkiye ile ülkelerin konulan değil. çöktürülmesine diz ortaya mümkün ile orta ambargo kısa ve Katar’a azından İran, Bölgede en oldular. ama engel ediyor vadede devam daha işbirlikleri biraz krizi sürecek. Katar uzun
Derin geçmişi olan ilişkilere sahip olduğumuz ve kalıcı komşumuz İran ile işbirliği yapmanın faydası çatışmadan çok daha fazladır. Batı, mezhep ve etnik savaşlarla bölge halklarını zayıflatmaya çalışıyor. Bizim bu tuzağa düşmememiz lazım. İran maalesef bu tuzağa Suriye ve Yemen’de düştü ama yine de diyalog her zaman çatışmadan iyidir. Astana ile Türkiye bu diyalog ve uzlaşma sürecini başlattı ve bu sürece İran da katıldı. Bu işbirliğinin faydası Irak’ın ve Suriye’nin Kürt devletleri projesini engellemekte ve Katar’ın darbe ile düşürülmesinin engellenmesinde hızlıca görüldü.
Bölgede Barzani yerine İran hâkimiyeti kuruluyor gibi bir eleştiri var. Bu eleştiri hakkında ne düşünüyorsunuz?
İran zaten bölgede gücünden fazla yayıldı ve elinde tutmakta zorlanıyor. Kuzey Irak’ı İran’a bırakmazlar ama Barzani’nin güç kaybettiği de açık. Bu söylem Türkiye’de daha çok Barzani yanlıları tarafından seslendiriliyor. Olayı Şii-Sünni mücadelesi gibi gösterme çabası doğru değil. Çünkü Barzani daha önce Şii hükümetle gayet iyi geçinirken Sünnilerin ezilmesine de ses çıkarmamıştı. Irak’ta Şii-Kürt Parçalama Türkiye projesinin ile engellenmesinde oldu. İran’ın Örneğin, işbirliği Kerkük Türkiye’nin çok belirleyici Ortadoğu’da merkezi desteği Kürt darbeleri hükümete olmasaydı Ama devleti destekleyen geçmezdi. Tükiye projesini ülkeler bozdu. ve de İran İran’ın desteklediler. hem bunu işbirliği Kerkük kendi bu kurmak hem de kazancı oyunları isterse Erbil’de gibi ama yine görüp ve Türkiye olumsuz hegemonya alanda sonuçlar varlığını eskisinden daha çıkabilir güçlendiriyor. dikkatli
Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devletine alan hazırlanıyor. Bu açıdan PYD desteklendi ve DEAŞ’la mücadele bahanesiyle buralara PYD mensupları yerleştirildi. Öcalan bayrakları Türkiye’nin tezlerini destekliyor. Çünkü Türkiye başından beri PKK ile PYD’nin aynı şey olduğunu söylüyordu. Amerika bunu biliyor ama görmezden geliyor. Öcalan posterleri aynı zamanda Türkiye’yi hem tehdit hem tahrik anlamına gelmektedir. Tabii PKK, Suriye’ye ve Irak’ta Türkiye’yi kuşatacak şekilde bir Kürt şeridi oluşturmaya çalışıyor. Türkiye de FETÖ darbesi gibi bu konuda da ABD’ye çok tepkili. Elinden geldiği şekilde kendi güvenliğini sağlamak için ABD’ye bel bağlamadan önlemlerini alacaktır ve alıyor.
Suriye meselesi kilitlendi mi? Yakın gelecekte bir çözüm görüyor musunuz? Maalesef Suriye’de demokrasi meselesi kilitlenmiş görünüyor. Çünkü çözüm için Türkiye dışında neredeyse hiçbir önemli ülke Suriye’de demokrasiye destek vermedi. İsrail’nden Rusya’ya, İran’dan Körfez ülkelerine kadar birçok ülke bu duruma razı oldular. Bu da Suriye meselesini çözümsüz hale getirdi. Türkiye özellikle ABD’nin çözüm istemediğini görünce Rusya ile işbirliği yaparak Astana süreci ile en azından Suriye’de kan akışını durdurmaya çalıştı. Bu çerçevede İdlib’e girdi. Tıkanmış durumdan veya çatışma ortamından en azından geçici bir ateşkes denebilecek yeni bir döneme girildi. Çatışmasızlık bölgeleri bu anlama geliyor. İran başta buna razı olmasa da şimdi kabullenmiş görülmektedir.