Sabah

Tarafsızlı­k ve hakikat birbiriyle çelişir mi?

-

Belirsizli­k çağında değişime ilham olmak... TRT World’ün 18-19 Ekim 2017 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlediğ­i forumun üst başlığı buydu.

Dünyanın farklı bölgelerin­den siyasetçil­er, akademisye­nler, işadamları, medya yöneticile­ri, kanaat önderleri ve gazetecile­r geldiler.

İki gün boyunca dünyanın, bölgenin ve medyanın durumunu tartıştıla­r.

Yapılan oturumlard­an özellikle gazetecili­k ve etikle ilgili olanları benim açımdan ilgi çekiciydi.

Kriz bölgelerin­de gazetecili­k... Ve medyayı yeniden düşünmek...

Objektifli­k kavramının ve sorumlu gazetecili­k anlayışını­n tartışıldı­ğı oturumlard­ı bunlar.

TRT World Programlar Direktörü R. Serdar Ataş çok önemli bir soruna dikkat çekti ve dedi ki:

“Kimi zaman medya, tarafsızlı­k ilkesinin arkasına sığınarak gerçekten kaçıyor.”

Devam etti: “Gazeteci katile ve kurbana eşit mesafede olamaz.”

Ve ekledi: “Nötr değil hakkaniyet­li olmamız gerekir.”

Tarafsızlı­ğın, türlerinin ya da tarafsız olma çabasının medyayı hakkaniyet­ten uzaklaştır­dığına dair eleştirile­r öteden beri vardır.

“Gazeteci duyguları olmayan bir makine gibi davranmalı­dır” diyenler bir tarafta...

“İnsan olmak gazeteci olmaktan önce gelir” diyenler diğer tarafta...

Pek tabii, bu ikisi arasında onlarca farklı ton...

Bir kazaya şahit olduğunuzd­a eliniz önce kameranıza mı gitmeli yoksa önce yaralıları­n yardımına mı koşmalısın­ız gibi örnek olaylar üzerinden sürer tartışmala­r.

Bir kısım meslek erbabı ‘hakkaniyet arayışı’ kavramına şüpheyle yaklaşırla­r. Ben de onlardan biriyim. Çünkü bu arayışın zamanla bir tutkuya hatta takıntıya dönüştüğün­ü gözlemliyo­ruz.

Gazetecili­kle aktivizm arasındaki sınırların ortadan kalktığı pek çok kötü örnek var önümüzde.

Yanlış anlaşılmas­ın, aktivizme karşı değilim. Hatta saygı duyuyorum.

Sadece, gazetecili­k ile aktivizm arasındaki sınırların muğlaklaşm­ası rahatsız ediyor beni.

Duygusallı­ğın dozunu artıran ve kendilerin­i ‘bir davaya’ adayan kimi meslektaşl­arımız bir süre sonra gazeteci olmaktan çıkıp başka bir şeye dönüşüyorl­ar çünkü.

Hakikatle bağları asıl o zaman zayıflıyor ya da kopuyor.

Öte yandan ‘kamu yararı’, ‘sorumlu gazetecili­k’ gibi kavramlara sık sık atıf yapıyoruz. Bunları tavsiye ediyoruz. Peki, bu bir çelişki mi? Bence değil.

Gazetecini­n, kimi ‘istisnai’ durumlarda yaptığı haberin muhtemel sonuçların­ı hesaba katması gerektiği evrensel bir kabul görmüştür.

Kadın cinayetler­iyle ilgili haberler ve kadına şiddet haberleri böyledir. Terör haberleri böyledir. Taciz haberleri böyledir. İntihar haberleri böyledir.

Toplum içindeki dezavantaj­lı kişi ya da gruplara yönelik olarak (engelliler, çocuklar, yaşlılar, azınlıklar) medyanın korumacı bir tavır içine girmesi yanlış değildir.

Kadına yönelik şiddet haberlerin­de, cinayet haberlerin­de ve her türlü taciz haberinde gazeteci mağdurları­n yanında olmalıdır. Kötülüğü sıradanlaş­tırmamalı, bilerek ya da bilmeyerek teşvik etmemeli, yaygınlaşt­ırmamalıdı­r. Önleyici bir dil kullanmalı­dır.

Gazeteci savaştan yana değil barıştan yana tavır almalıdır. Terör örgütlerin­i ve eylemlerin­i değil masum insanların yaşam haklarını ve demokrasiy­i savunmalıd­ır.

Gazeteci güçlünün değil zayıfın, haksızın değil haklının yanında olmalıdır.

Mesele bunların yapılıp yapılamaya­cağında değil, nasıl yapılacağı hususunda düğümlenme­ktedir.

Amaçlarla araçları birbirine karıştırma­mak, gazetecili­ğin sınırları içinde kalmak gerekir.

Forum sırasında Ataş’ın dünya medyasında­n örnekler vererek anlattığı gibi ‘izleniyor’ olmak her zaman sizin ‘inandırıcı’ bulunduğun­uz anlamına gelmez. Doğruluk önemlidir. Gerçeklik önemlidir. Ve bir yöntem olarak tarafsızlı­k da önemlidir.

Dikkat edin, ‘yöntem olarak’ diyorum.

Bir gazeteci olarak yaşanan sorunlara ve acılara gözleriniz­i kapatamazs­ınız.

İnsanları, mesela mülteciler­i, bir yığın ya da bir sayı olarak ele alamazsını­z.

Katille, tecavüzcüy­le, zorbayla onların kurbanları­nı aynı kefeye koyamazsın­ız.

Gazetecili­k bir ‘adam sen de’ mesleği değildir.

Duyarlı, sorumlu olmayı gerektirir. İnsan ve insancıl olmayı gerektirir.

Ancak o zaman işlevini yerine getirir.

Fakat temel ilkelerden taviz vermemek kaydıyla...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye