Peki, “Sorumlu” kim?.
Türkiye’de servis, hele de okul servisi rezaleti ayyuka çıkınca, dört Bakan, Milli Eğitim, Adalet, İçişleri ve Aile Bakanları el ele vermişler ve bir okul servisi yönetmeliği hazırlamışlar.. Ortak basın toplantısı ile açıkladılar ve dün Fatih Altaylı dostum köşesinde sordu..
“Peki ama sorumlu kim?.”
Çocuğu servis aracında unutulduğu için kızarıp ölen anne hesabı kimden soracak?. Yani en tepedeki, hangisi bu bakanların?.
Öyle bir şey yok. Olmayınca da, bu ülkenin tonla yasası ve yönetmeliği gibi bu da uygulanmaz ve unutulur gider..
“Devlet yasağı üç gün sürer” kuralı geçer bu ülkede.. İnanmayan bu öğlen Ak Merkez Paper Moon önüne baksın.. Kaç yasak birden nasıl çiğneniyor, yıllardır?.
Allahın unuttuğu yerdeki servisten değil, İstanbul’un tam da göbeğindeki Ak Merkez’den söz ediyorum. Şimdi bakın sorumlu kim olmalı?. İl İdaresi Yasası’na göre, Vali, illerde tüm bu bakanların temsilcisidir. Milli Eğitim Müdürü’nden başlayarak, bakanların il temsilcileri, valiye bağlı görevlilerdir.
Yani, o bakanlar “Eğer bir okul servisinde bir çocuğun başına bir şey gelirse ve müfettişler o serviste denetlenmemekten doğan eksikler görmüşlerse, Vali hakkında derhal soruşturma açılır ve soruşturmanın selameti adına da derhal görevden el çektirilir” desinler bakalım, mesela İstanbul’da servisler hem de nasıl denetlenmeye ve cezalandırılmaya başlar?.
daki “Servislere Atatürk dayanamamış ve aralarına karışıp el tutarak yarım saat Bar oynamış, Artvin Barı da, o gün bugün Ata Barı olmuştu. O an orada olup, salondaki coşkuyu yaşamalıydınız. İkinci yarı bir Dünya Prömiyeri ile açıldı. Aydın, son bestesi Bolero’yu