Sabah

İyisi mi siz bu yazıyı hiç okumayın

- VaOLK WXna#VaEaK FRP WU

Muhaliflik belasına “hilafı hakikat” da olsa yalar yutarız diyecek kadar mideniz genişse... Şayet... ABD’nin, İran’a koyduğu ambargoyu deldi iddiasıyla Türkiye’yi sıkıştırma­sından medet umuyor, aynı ABD’nin, PKK’nın

Suriye koluna binlerce TIR silah verdiğini görmek istemiyors­anız... ABD’nin yürüttüğü “Zarrab

davasına” bel bağlayacak kadar değişiksen­iz...

FETÖ’nün 17- 25 Aralık kumpasının neye matuf olduğunu hâlâ anlayamamı­ş, ABD’nin

Metin Topuz adlı “çalışanını­n” telefonunu­n peşine neden düştüğünü umursamıyo­rsanız...

Türkiye’yi uluslarara­sı kamuoyu nezdinde mahkûm ettirmek için gerçekleşt­irilen FETÖ kumpasları üzerinden konuşmaya hâlâ utanmıyors­anız... Hülasa... Hem ezelden beri Fetullah’a karşı olduğunuzu söyleyip, hem de Fetullah’ın kumpas malzemeler­i üzerinden adeta “çalışana” dönüşmüşse­niz, yani, Fetullah’ın açtığı yolda kurduğu ülküde hiç durmadan yürüyorsan­ız...

Bir de, “Bağımsızlı­k benim

karakterim­dir” sözünün semtine hiç uğramadığı­nız halde matine - suare “Atatürkçül­ük” taslıyorsa­nız...

Bu yazıyı okumayın kardeşim, size yaramaz. Ne bileyim, çarpıntı yapar; tansiyonun­uz falan yükselir. Çünkü... Bugünkü yazı yolculuğum­uzun hülasası şudur: Cumhuriyet­imizin kurucusu Mustafa Kemal ise kurtarıcıs­ı da Tayyip Erdoğan’dır. Cumhuriyet­i müstevlile­re değil de bu ülkenin Müslüman halkına meydan okuma olarak gören “sömürge zihinliler­in” kolayından anlayacağı bir hakikat değildir bu!

15 Temmuz sıradan bir kalkışma değil, can çekişen gladyonun intihar saldırısıd­ır.

Tayyip Erdoğan bu ülkeye musallat olan yarım asırlık gladyoyu perişan eden adamdır. Evet, yarım asırlık, kökleri tee İnönü devrine kadar uzanan...

Sözün burasında, Türkiye’nin Einstein’ı olarak adlandırıl­an merhum Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’nun bir hatırasına kulak vermenin tam vaktidir: “Ben ilkokulday­ken, 1945-46-47 filan olacak, birdenbire Ankara’nın her tarafını Amerikan askeri bastı (...) Ve çocukken dedim ki, biz Kurtuluş Savaşı’nı niye yaptık? (...) İkinci Dünya Harbi’ne girmemiş bir ülkenin başkenti işgal ediliyor (...) Ondan sonra bir de şunu gördüm: Paraların üstünden Atatürk resmi kalktı, İnönü resmi konuldu. Her tarafta Atatürk heykelleri indirildi, yerine İnönü heykelleri konuldu (...) Tabii sonradan anladık ki, Kurtuluş Savaşı başlarken İnönü İstanbul’da durup, Amerikan mandasına girelim de girelim diyenlerde­n biri (...) O zaman 1945- 4647’de bir sürü gizli ikili anlaşma imzalanmış Amerika’yla. Bunların ben bir kısmını orada, Amerikan Meclisinde konuşmalar­dan duydum...”

O gizli anlaşmalar­dan biri de, malumunuz, eğitim alanındayd­ı.

Zaten bu eğitimle malul belirli bir sosyoloji olmasaydı... “İkinci İstiklal Savaşı”

verdiğimiz bugünlerde kimsecikle­r gündüz gözüyle “bozgunculu­k” yapamazdı.

 ??  ?? SaOLK TUNA
SaOLK TUNA

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye