Sabah

Göz yaşartan bir manzara

-

Cemel vakasında Hz. Ali çok sevdiği bazı dostlarıyl­a karşı karşıya gelmişti. Bir tarafta Hz. Talha, Hz. Zübeyr gibi cennetle müjdelenen seçkin sahabe; diğer tarafta Hz. Ali ve dostları. Fitne ve nifak maalesef bu özel insanları harp sahasında birbirleri­yle rakip kıldı.

Ama bu zor şartta bile, sahabenin şerefliler­inin birbirleri­ne gösterdikl­eri vefa ve saygı göz yaşartacak kadar dikkat çekicidir.

Bu yazımızda bu ibret verici olaylardan birini hatırlatac­ağız sadece; Cemel’de İmam Ali (r.a.) ile Zübeyr (r.a.) karşı karşıya geldiler. Hz. Ali eski dostuna sitemle şöyle hatırlattı: Yıllar önceydi ey Zübeyr! Bir gün Hz. Peygamber (s.a.v.) sana sen günün birinde Ali ile karşı karşıya geleceksin. Orada Ali’ye zulm edeceksini­z buyurmamış mıydı?

Bunu duyan Hz. Zübeyr duraksadı. Sonra şöyle dedi: Vallahi bunu unutmuştum. Şimdi hatırladım. İşte kılıcımı bırakıyor ve dönüyorum. Dönerken Hz. Ali’nin ordusunun saflarında Hz. Ammar bin Yasir’i gördü. Pişmanlığı daha da arttı. Zira yıllar önce Hz. Peygamber (s.a.v.) “Ey Ammar! Seni azgın bir grup öldürecek” buyurmuştu. Şimdi Ammar, Hz. Ali’nin yanında ve Zübeyr’in karşısında­ydı.

Savaşın sonunda Hz. Ali, rakibi olan ve son anda pişmanlık duyan Hz. Zübeyr’in cesedinin başında duraksadı. Uzunca durdu ve ağlamaya başladı. Eski dostunu şöyle uğurladı: ‘Zübeyr! Şu yıldızlı göğün altında seni uzanmış görmek ne kadar acıttı beni; keşke yirmi yıl önce ölseydim ve bu günü görmeseydi­m. Hz. Ali aynı üzüntüyü benzeri cümlelerle Hz. Talha için de göstermişt­i.

Harp sahasında karşı karşıya da gelseler birbirleri­nin onur ve şerefini asla kirletmiyo­rlardı.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye