Rusya... Ve biz!
ünyayı iyi okumak zorundayız. Klişeleri bir yana bırakıp belki her gün baştan düşünmek, tartmak, anlamak için... Aksi takdirde, dünyayı, bölgemizi, ülkemizin başına gelenleri kavrayamayacak ve bizi oraya buraya çekiştirenlerin ardından sürükleneceğiz. Şuradan başlayalım... Olağanüstü bir durum bu. Net. Hiç tartışmasız. Büyük savaşlar öncesinde liderler arasında diplomatik trafik yoğunlaşır. Ama o zaman bile yüz yüze görüşmeler bu kadar sıklaşmaz. O halde
olduğumuzu bilmeliyiz. S-400 konusu falan... Bunlar esasın çevresindeki detaylar.
Peki Erdoğan’ın sürekli görüştüğü Putin, hangi Putin?
Yüzde ellinin üzerinde oy alarak ilk kez Başkan seçildiğinde, yani 2000 yılında şöyle demişti Putin: “
Erdoğan’ın muhatabı o Putin değil. Hangisi? Tabii ki, son başkanlık dönemine 7 Mayıs 2012’deki şu konuşmasıyla şekil veren Putin: “