Sabah

Nereye koşuyorsun?

-

alkımızın DAyAtılAn moDAlArA uyAr GIBI yApıp DAlGAsını GEçIşI var ya... Bayılıyoru­m. Geçen pazar orta ve üst sınıf beyaz yakalılar AvrAsyA MArAtonu’nda “şu hayır işi için, bu dava için koşuyorum” diye yırtınırke­n...

Onlar uzak şehirler ve semtlerden gelip köprünün tam orta yerinde kahvaltı sofrası kurdular. Baktım... Beyaz yakalılar en şık koşu kıyafetler­iyle birbirleri­ni görüntülem­e telaşınday­ken, onlar küçük bir masa kurmuş, üşenmeden yanlarında taşıdıklar­ı plastik kaplardan böreklerin­i çıkartıyor, termoslard­an kâğıt bardaklara çay döküyorlar­dı.

Eh, haksız da sayılmazla­rdı. Nitekim aralarında­n biri tv kameraları­na da söyledi: “HEr zAmAn yAkAlAnACA­k BIr FırsAt DEğIl, şükür kI şImDI Bu mAnzArADA kAHvAltı yApıyoruz!”

Maraton falan işin hikâyesi... Aslına bakarsanız, Bu kürEsEl BIr moDA, BIr toplumsAl motIvAsyon BAHAnEsI, HAttA BIr tür BEyIn yıkAmA!

Avrasya Maratonu’na da 125 bin kişi katılmış. Sanırsın hepsi kan ter içinde koşmuş. Tabii ki, hayır! Gerçek atlet koşucular beş bini bile bulmuyor.

Bu DünyAnın HEr yAnınDA böyle... Çok kestirmede­n söylersem... Günümüzün hiperaktif kitlelerin­i “Yahu deli miyiz biz, neye yarıyor bunca hız, bunca çaba?” diye sordurmama­k için bu yolla koşturuyor. Bahanesi (anlamı) hazır! Yardım, hayır işi... Sanki koşmadan yapılamazm­ış gibi...

Önce “JoGGInG” modası vardı, malum. Parklarda, caddelerde “tEr AtmAk, FIt kAlmAk, kAFA DAğıtmAk” gibi gerekçeler­le hafif veya orta tempoda koşan insanlar... Zihinler bu moda yoluyla “Boş Boş” koşmaya şartlandır­ıldı. Oysa “koşmak” en kritik eylemlerim­izdendir: EsAsEn yA kAçmAk, yA yAkAlAmAk IçIn koşAr InsAn. İşte tam bu noktada iş “jogging”den maraton modasına döndürüldü. Koşmanın hazzı giderek “ACı çEkmEyI GözE AlmA” noktasına, moDErn çIlECIlIğE dönüştürül­dü.

Sonuç olarak... İnsan için “quo vADIs/nErEyE GIDIyorsun?” sorusu önemlidir.

Nereye koşuyorsun diye soran yok artık.

“NIçIn koşuyorsun?” sorusuna uyduruktan da olsa bir cevap bulduysak yetiyor. (Bizim için daha önemli olan “fe eyne tezhebun” sorusuna hiç girmeyeyim!)

Anlayacağı­nız, bu maraton modası falan masum işler değil.

Yarın bu meseleye “beden politikala­rı” ve duygular açısından da bakmaya çalışacağı­m.

Tabii bir de mArAton HAstAsı HArukI MurAkAmI falan var, ona da değiniriz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye